Tanrı: Evrende var olan her şeyin yaratanı ve yöneteni olduğuna inanılan doğaüstü varlık

Tanrı ya da ilah, Klasik teistik inanç sistemlerinde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve tüm varoluşun temel kaynağı olarak görülen varlık.

tek tanrılı inançlarda evrenin tek yaradanı ve yöneteni olarak kabul edilir. Çok tanrılı inançlarda genelde ilahların cinsiyeti bulunur ve eril olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Tektanrılı ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir.

Teologlar ve filozoflar, tarih boyunca sayısız tanrı kavramını ve anlayışını incelemişlerdir. Tanrı'nın varlığı, felsefenin metafizik ve din felsefesi alanlarında incelenen önemli bir konudur.

Tanrı kavramının, tek tanrılı ve çok tanrılı dinlerdeki farkını ayırt etmek için “Dinbilimi” önceleri, monoteizm dinlerindeki tek tanrıyı ifade etmek için “Tanrı” ifadesini; farklı tanrıları olan politeizm dinlerindeki Tanrı kavramı için “Gottheit” (tanrısal varlık) ifadesini kullanmıştır. Anlamı kolaylaştırmak amacıyla Avrupa’da yaygınlaşan bu sözcüğün kullanımı, hâlâ tartışma konusudur. Felsefede Tanrı kavramı; “ilk neden”, “ebedi ilke” ya da “insanlığın, yaşamın ve doğanın tamamının en yüce aşaması” olarak açıklanır ve çoğunlukla ilah veya mutlak olan şeklinde tanımlanır.

Köken bilimi

Tanrı sözcüğü Türkçedir ve kökeni tengridir. Bu sözcüğün Arapçadaki karşılığı ilahtır. İlah kelimesinin antik Kenan tanrısı El'den türediği düşünülmektedir. Orhun Yazıtları'nda rastlanan Gök Tanrı ve benzeri ifadeler, Türk mitolojisinde görülebilen tanrılara karşılığı olan özel isimlerdir. [özgün araştırma?]

Tanrı: Köken bilimi, Tanrı kavramları, Diğer tanrı inanışları 
Cima da Conegliano'nun boyama Baba Tanrı isimli tablosu, yak. 1515

Tanrı kavramları

Türk Dil Kurumu tarafından yayınlanmış olan Güncel Türkçe Sözlük'e göre, Tanrı sözcüğü "çok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilâh," ve özel isim olarak da Tengricilik'te "Tengri", Bahai inancında "Baha", Sihizm'de "Vaheguru", Zerdüştlük'te ise "Ahura Mazda" anlamlarına gelmektedir.[kaynak belirtilmeli]

Cermen dilinde tanrı kavramı ve anlamı

“Tanrı” (Gott) sözcüğünün kökeni, çok eskiye dayanmakta; fakat çok bilinmemekle birlikte sadece Cermen dilinde var olan bir sözcüktür. Bu sözcüğün kökeni; Orta Çağ Almancasında ve eski Almancada “got”, “gotisch”, “guth”, İngilizcede “god” ve İsveççe “gud” olarak tabir edilir. Demir çağından itibaren Cermenler’in en yüce tanrı olarak Teiwaz adlı ortak Cermen tanrıya taptıkları belgelerle kanıtlanmıştır.

Tanrı: Köken bilimi, Tanrı kavramları, Diğer tanrı inanışları 
Tetragrammaton

Bu ad Hint-Avrupa dillerindeki “göklerin tanrısı” (deiwoz) kavramından farklı olarak kullanılmaktadır. Türevsel olarak bu tanrı adının karşılığı, YunancaZeus”, Roma mitolojisinde Jüpiter, Vedik zamanında ve eski Hint dillerinde Dyaus Pita ve eski Yunan kavimleri dilinde (Δει-πάτυρος) “Dei-pátyros” olarak geçer. Aslında bütün bu kavramlar, dyaus sözcük kökü ile bağlantılıdır ve bu kökün, “yansıma” veya “ışın” olarak çevrilmesi mümkündür. Bu sözcük kökü aynı zamanda Tanrı kavramının (“deva, deus”) kökünü oluşturur. Cermen dilindeki, tanrı “Gott” sözcüğünün kökeni, Hint-Avrupa dillerinde isimleştirmeyi sağlayan ikinci sıfat-fiilden türetilmiştir. Buna göre büyü sözleri ile çağrılan varlık olarak tanrı anlaşılmaktadır. Cermen dilinde “Guþ” (Gott) tanrı kavramı, Cermen dilindeki diğer tanrı kavramlarında olduğu gibi asıl olan, eşi ve benzeri olmayan, tarafsız olan, anlamlarını taşır. 3. ve 4. yüzyılda Doğu Roma’nın etkisinde kalan Ariyanizm Hristiyanlığındaki tanrı “Gott” sözcüğü, Hristiyanlıktaki Tanrı “Gott” olarak günümüze kadar gelmiştir. Fransa’da Merovenj ve Karolingern Hanedanlığı’nın etkisi altında kalan Anglo Saksonlar ve Roma Katolikleri’nde, Tanrı “Gott” eril olarak kullanılmıştır.

Tanrı sözcüğü Gotik zamanında, batıl inançlarda ya da putperestlerde de kullanılmıştır; fakat Hristiyanlıktaki gibi eril değil cinsiyetsiz olarak ifade edilmiştir. Batı Cermen dilinde cinssiz (“neutrum”) durumundan eril (“maskulinum”) duruma geçmesi, yaklaşık olarak 6. ve 8. yüzyılda olmuştur. İskandinav dili- Kuzey Cermen dilleri ise çok daha uzun bir süre Tanrı sözcüğünü cinsiyetsiz, “Neutrum” durumunda kullanmışlardır. Çünkü onlarda kişisel Tanrı için kullanılan “Ase” sözcüğü uzun süre kullanılmıştır. Tanrı sözcüğü, tanrısal varlıkların, başka şekilde ifade edilemediği durumlarda birçok farklı anlamlarda kullanılmıştır. Örneğin; yüce güçleri olduğuna inanılan hareketsiz canlılar, melekler gibi tapılan; fakat asla hareket etmeyen, dünyadaki görüntüsünü koruyan güçler de bu sözcükle ifade edilmiştir. Ayrıca tanrı “Gott” anlamı taşıyan diğer sözcükler de cinsiyetsiz olarak belirtilir. Büyük olasılıkla bu tür sözcükler çoğul olarak kullanılırlar ve tanrıları bir bütün olarak ifade ederler. Burada belirtilen belli sayıda tanrının kişiselleştirilmesi değildir; belli tanrısal varlıkların veya güçlerin tamamını betimlemektir. Bunlar görünen belli bir tanrı değil, diğer tüm tanrıların varlığını ifade eder. Burada anlatılmak istenen Tanrı’nın tek olan aslının, özünün deiwos-Teiwas‘ın sadece cins isimleriyle belirtilmesidir; örneğin Odin lakaplı Tanrı Hanga-Tyr’nin Hängetyr olması gibi. Her bir tanrının kendi adıyla, kendi efsanesiyle ve kendi inananların kültürleriyle ifade edildiği gibi, görünemeyen, sadece efsanelerde, efsane şiirlerinde tasvir edilen tanrısal değerler de vardır.

Cermenler daha önceleri yüce bir tanrı kavramı geliştirmemişlerdir. İlk olarak Snorri Sturluson Odin’i her şeyin Tanrısı, daha somut bir söylemle “tüm baba” olarak anmıştır. Bu konudaki eksiklik Hristiyanlaşma süreci başladığından beri görülmüştür. Odin, Thor ve Balder, İsa’ya karşıt olarak, kuzey İzlandaca metinlerde her şeye gücü yeten ya da mükemmel tanrılar olarak geçerler.

Tanrı: Köken bilimi, Tanrı kavramları, Diğer tanrı inanışları 
Michelangelo'nun meşhur Güneş ve Ay'ın yaradılışı isimli Sistina Şapeli freski (yak. 1512) Batı sanatında Baba Tanrı tasvirinin iyi bilinen bir örneğidir.

Buna karşıt bir kavram olarak Cermenler’de “Gott/Götter” (Tanrı/Tanrılar) kavramı “Menschen” (insanlar) ile karışım içine girerek *teiwoz - *gumanez kavramlarının etkisiyle *guda - *gumanez ile yer değiştirmiştir. Öyle ki bu bağlantı Aliterasyon edebi sanatında ve Eski Nors Dili’nde çeşitli şiirlerde etkisini göstermiştir. Önceleri tanrı “Gott” kavramı cinsiyetsiz bir terminoloji iken, sadece Cermen dilinde eril durumda kullanılmış ve böylece Tanrı İsa eril olarak simgelenmiştir. Bu şekilde, günümüze kadar gelen bir anlam değişimi meydana gelmiştir, sözcük farklı yorumlanmış ve eril olarak Yahudi-Hristiyan Tanrısı olarak kullanılmıştır. O zamandan beri tanrı sözcüğü dilbilgisi bağlamında eril olarak ifade edilmiştir.

İslam'da tanrı

Allah kelimesinin Arapça bir kelime olmadığı iddiası mevcuttur ve kelimenin kökeni klasik Arap dilbilimciler tarafından yoğun olarak tartışılmıştır.

İsmail Hakkı Altuntaş "Allah kelimesinin ‘İlah’ dan türetilmiş olduğu bunun da Sami dinlerin ortak kullanımı olan El/İl den türetilmiş olduğu daha kabul edilebilir bir görüştür. Pagan baş Tanrısı ölümsüz El’in isminin geçirdiği linguistik değişmelerin Hem Yahudilere hem Müslümanların hem de diğer birçok dinin Tanrı isimlerinin oluşumunda katkıda bulunmuş olacağı ihtimali kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Bütün dinler bir önceki dinlerin inanç, dil, kültür, yaşam, dünya görüşü gibi birçok ögelerinden beslenerek gelişmişlerdir. Aramca-Süryanice konuşan İsa da Tanrı'ya son nefesinde şöyle diyordu: “Eli, Eli, lama şevaktani”, ‘Tanrım, Tanrım beni neden terk ettin?” ifadelerini kullanmaktadır.

MÖ 2000’lere dayanan Kenan panteonunda “El” ya da “İl” baştanrı konumundaydı. El her şeye kadir, ezeli ve ebedi, yer ile gökteki her şeyin tek hakimi, her şeyi yaratan, yaratıcı, antlaşma yapan ahit tanrısı vs. gibi niteliklere sahipti. El tanrısı Aramiceye Eloh veya Elaha ve İbraniceye Eloah olarak geçmiş, Yeni Ahit’te “Eli” ve “Elohi” tanrı anlamında kullanılmıştır. İl veya El sonu el veya il ile biten isimlerde görülmeye devam etmektedir. Gabri-el, Mika-el, Azrail, İsrafil, İsrael, Yişmael (İsmail), Emanuel vb.

Güney Arabistan tanrılarından el-Lât, el-Uzzâ ve el-Menât Kur'an'da da anlatıldığı şekliyle Allah'ın kızları olarak anılıyorlardı. Uruklular, Nebatiler ve İslâm öncesi Mekkeliler tarafından da kullanılan Allah ismi İslâm ile birlikte bir dönüşüm yaşamış, arkadaş, eş, kız ve çocuk gibi unsurlarından arındırılmıştır. Allah İslam öncesi dönemde politeistik Mekke panteonunda bir put ile temsil edilmeyen tek ilah ve bir baştanrı idi.

İslamda Allah isminin, Tanrı'nın özel ismi olduğuna inanılır. İslam'da ayrıca bu ismin yerine kullanılabilecek, Allah'ın çeşitli fiil ve sıfatlarından türetilen güzel isimler anlamına gelen Esmaül Hüsna mevcuttur.

Neo-spiritüalizmde tanrı

Neo-spiritüalizme göre Tanrı, Mutlak’tır; yaratılanlar ise görece ve görelidir. Dolayısıyla, görece ve göreli hiçbir varlık Mutlak'la kıyaslanamaz, oranlanamaz. Dolayısıyla, Mutlak, hiçbir şeyle, hiçbir tarzda, hiçbir yolda ilinti ve kıyas kabul etmez. O’na hiçbir değer takdir edilemez. O Mutlak olduğundan, görece ve göreli olan varlıkların sıfatlarıyla ifade edilemez. Dolayısıyla, kıyasa ve oranlamaya dayalı anlayış ve kabullerimize göre O'na yakıştırılacak bir sıfat ne kadar yüksek düzeyli kabul edilirse edilsin ve ne kadar ideal olursa olsun, O'nu ifade edemez.

Mistisizmde tanrı

Mistizme göre, Tanrı'yı ne idealistler ne spiritüalistler ne de teologlar şablon ya da kavram olarak ortaya koyabilir. Yapılan her tanım dar, sınırlı ve bütünü gözden kaçırıcıdır. Tanrı, insanı o insanın bünyesinde öldürerek kendisinde diriltmesidir. Hayat anlayışı farklı insanlara farklı Tanrı anlayışları icadından başka bir şey olmayan felsefi veya dini bütün tanımlar ne insanın hayat sürecindeki konumlarının açıklamasını yapabilir ne de büsbütün Tanrı'nın doğasını ve iradesini gösterebilir. Hem kaosu hem de düzeni olurlayan hayat ritminde kayboluşun kimi zamanda yeniden doğuşun ruhunu, ne "Evren, Tanrı üreten bir makinedir" öngörüsüyle ne de "inkarcılar öldürülmelidir" anlayışındaki gibi hükümlerde bulabiliriz.İnsanlık tarihinin ezilen,horlanan ve her şeyi gasp edilmiş mazlumlarından alınacak tek ders kişisel bir tanrının mutlak butlan hükmünde olduğu hakikatidir.

Diğer tanrı inanışları


Notlar

Dış bağlantılar

Tags:

Tanrı Köken bilimiTanrı kavramlarıTanrı Diğer tanrı inanışlarıTanrı NotlarTanrı Dış bağlantılarTanrıCinsiyetDişiErilEvrenHenoteizmKlasik teizmPoliteizmTanrı (eril)TanrıçaTek tanrıcılıkYaradanİlahİnanç

🔥 Trending searches on Wiki Türkçe:

Hulusi Akarİbrahim (Osmanlı padişahı)Halifeler listesiAhmet Burak ErdoğanAziz YıldırımMatematikErdal BeşikçioğluAdana DemirsporCanan ErgüderKaragöz ve HacivatNemrut DağıTürkiye devlet protokolüCinsel ilişkiNate SestinaAmerika Birleşik Devletleri başkanları listesiOsmanlı İmparatorluğuNikola TeslaTrabzonspor (futbol takımı)Cem YılmazGlütenHârizmîTürkiye'nin en kalabalık şehirleriMısır PiramitleriMetin Akpınarİstiklâl MarşıEcem ÖzkayaMarie CurieSuudi ArabistanTürker İnanoğluII. AbdülhamidGaziantepSosyaldemokrat Halkçı PartiFatih TerimI. SelimYeniden Refah PartisiPKKII. MustafaIII. VladMustafa Kemal AtatürkÖnder AksakalİzmirMeksikaAli ErbaşGoogleFethullah GülenInstagram2023 Kahramanmaraş depremleriMehmet UçumTrabzonsporMillî İstihbarat Teşkilatıİstanbul'da 2024 Türkiye yerel seçimleriSevişmeMert DemirGöktürk KağanlığıBirinci MeşrutiyetÇağan Atakan ArslanTac MahalKanadaOtrar FaciasıTBMM 28. dönem milletvekilleri listesiAbbâsîlerŞehzade AlâaddinTVemÇiçek Hatun19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor BayramıDört HalifeBeşiktaş (futbol takımı)Oktay SaralMehmet Yılmaz AkRicardo QuaresmaWhatsAppAlâeddin Bey (Osman Gazi'nin oğlu)KaradağAS Monaco FCKızıl GoncalarGalileo GalileiTürkiye Büyük Millet Meclisi başkanları listesiHititler🡆 More