Gilad Şalit

Gilad Şalit (d.

28 Ağustos 1986) 25 Haziran 2006 tarihinde, sınır ötesi bir baskın esnasında, Hamas militanları tarafından ele geçirilip, beş yıldan fazla tutsak tutulan, İsrail Ordusu’nun bir askeridir. Hamas, İsrail sınırına yakın yeraltı tünelinden gerçekleştirdikleri baskın esnasında Şalit’i ele geçirmiş, 18 Ekim 2011 tarihinde, bir mahkûm takası anlaşmasıyla serbest bırakmıştır.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, tutsaklığı esnasında Şalit’i defalarca ziyaret etme talebinde bulundu fakat Hamas, Şalit’in yeri bulunur diye, bu talepleri hep geri çevirdi. Birçok insan hakları örgütü, Hamas’ın bu tutumunu eleştirdi ve Şalit’in hapis koşullarının, uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olduğunu iddia etti. Kızılhaç, uluslararası hukuka göre, Şalit ailesinin, oğullarıyla görüşme haklarının olduğunu sürekli dile getirdi.

Şalit’le olan tek iletişim, bir aracı tarafından, ilk aylarda geldi. Ghazi Hamas isimli bir Hamas üyesi, Şalit’le ilgili, sağ ve durumunun iyi olduğu ve ayrıca İslami kanunlara göre bakıldığı mesajını iletti. İslami kanunlara göre, bir savaş esiri, bir güvenli barınakta tutulur, yemek ve tıbbi bakım haklarına sahiptir.

Birleşmiş Milletler Gazze Savaşı Misyonu, Eylül 2009 raporunda, Şalit’in bırakılması çağrısında bulundu. 27 Mayıs 2011, Deauville Bildirgesinde, G8 üyeleri, Şalit’in serbest bırakılmasını istedi. Şalit’in tutsaklığı, genelde adam kaçırma olarak algılanıyordu. Kızılhaç tarafından ziyaretlere izin verilmiyordu ve Cenevre Sözleşmesi’nde bir hak olarak belirlenen, aile ile görüşmelerine bile izin verilmiyordu. Fidye olarak para olmasa bile, bir şeyler isteniyordu.

Şalit ve dış dünya arasında tutsaklığı dönemindeki toplam iletişim, 3 mektup, bir ses kaydı ve 20 Filistinli Kadın mahkûmun serbest bırakılması karşılığında İsrail’in elde ettiği bir DVD oldu.

Şalit, İsrail’deki Kerem Shalom geçidi yakınlarında ele geçirildi ve Hamas tarafından, Gazze Şeridi’nde bilinmeyen bir konumda esir tutuldu. Hamas’ın ilk istekleri olan, bütün kadın ve yaşı küçük Filistinli tutsakların ve ayrıca Marwan Barghouti’nin serbest bırakılması gerçekleşmedi. 18 Ekim 2011 tarihinde, Şalit’in beş yıllık tutsaklığı sona erdi ve 1027 Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında serbest bırakıldı. Bu mahkûmların arasında birçok İsraillinin ölümüne sebep olan kişiler vardı. İsrail hükûmeti kaynaklarına göre, bırakılan mahkûmların toplam sebep olduğu İsrailli ölümlerinin sayısı 569’du).

Şalit, Filistinli militanlar tarafından, Nachshon Wachsman’dan (1994) sonra ele geçirilen ilk İsrailli asker oldu. Şalit ele geçirilmeden önce orduda onbaşı rütbesindeyken, üstçavuşluğa, sonra kıdemli astsubaylığa ve serbest bırakılmadan önce de İdari astsubaylığa yükseldi.

Kişisel Hayatı

Şalit, 28 Ağustos 1986 tarihinde İsrail Nahariye’de doğdu. Annesi Aviva ve babası Noam Şalit’tir. Şalit’in bir abisi ve bir kız kardeşi vardır. İki yaşından sonra, Batı Galilee’deki Mitzpe Hila’da büyümüştür. Manor Kabri Lisesi’nden dereceyle mezun oldu. 2005 yılında İsrail Ordusu’nda askeri görevine başladı ve tıbben çok iyi bir durumda olmamasında ragmen, savaş biriminde görevlendirilmek istedi. Abisi Yoel’in izini takip ederek, zırhlı birliklere yerleştirildi. Anneanne’sinin Fransız vatandaşı olmasından dolayı hem İsrail hem de Fransa vatandaşlığına sahiptir.

Öncesi

Şalit’in ele geçirilmesi, Haziran/Temmuz 2006 döneminde gerçekleşen birkaç diğer önemli olaylardan biriydi. Bunların içerisinde, Gazze Plajı patlaması ve Muammar ailesinin tutuklanması olayları da vardı. Noam Chomsky, Gilad Şalit’in ele geçirilmesi ve Muammer ailesinin tutuklanmasına batı medyasında gösterilen tavırlar arasındaki farklara ilgiyi çekti. İsrail ordusu, Muammer ailesinin mensubu iki kardeşi, 24 Haziran 2006 tarihinde, Gazze Şeridi’nin güneyinde yakaladı. Gerekçe olarak, ikisinin Hamas militanı oldukları ve İsrail’e karşı bir saldırı planladıkları belirtildi. Hamas, ikisinin bir üyelerinin oğulları olduklarını fakat Hamas’la ilgilerinin olmadıklarını açıkladı According to a report by the Army Radio, published nearly a year after the occurrence, the IDF had. Ordu radyosu, Şalit’in ele geçirilmesinden bir yıl sonra, bir raporda, ordunun, olacaklarla ilgili, 24 haziran 2006 tarihinde bir uyarı aldığını yayınladı.

İsrail Güvenlik Güçleri, Gazze Şeridi’ne girdi ve iki kardeşi tutukladı. Rapor, kardeşlerin, İsrail’de sorgulandığını ve sorguları esnasında, tüneller aracılığıyla, Hamas’ın, Gazze yakınlarındaki İsrail askerlerini hedefledikleri bilgisini sızdırdıklarını belirtti.

Ele geçirilmesi

Gilad Şalit 
Şalit’in fotoğrafı, bir Hamas posteri üzerinde Nablus 7 Mayıs 2007

25 Haziran 2006 tarihinde, çeşitli örgütlerden olan Filistinli militanlar, Gazze Şeridi’nden, Kerem Shalom yakınlarına giden bir yeraltı tünelinden geçerek, İsrail Ordu’sunun bir nöbet noktasına saldırdı. İki asker öldürüldü ve Şalit dışında iki diğer asker de yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren iki Filistinli asker de öldürüldü. Şalit’in sol eli kırıldı ve omzuna küçük bir yara aldı. Saldırıyı gerçekleştiren askerler, Şalit’i ele geçirip tünelden geçerek, Gazze’ye götürdü. Şalit’i kaçıranlar, ertesi gün bir açıklama yayınlayarak, İsrail’in, bütün Filistinli kadın ve 18 yaş altıdaki mahkûmları bırakması karşılığında, Şalit hakkında bilgi paylaşacaklarını ilan ettiler. Açıklama, içinde Fetih ve Hamas üyelerinin bulunduğu gruplardan geldi.

Şalit, 1994 yılında, Nachshon Wachsman’dan sonra, Filistinliler tarafından ele geçirilen ilk İsrailli asker oldu. Şalit ve Ehud Goldwasser ile Eldad Regev isimli diğer iki İsrail askerinin kaçırılmaları, 2006 yazında gerçekleşti.

Kurtarma Girişimi

İsrail güçleri, 28 Haziran 2006 tarihinde, birkaç roket saldırısının ardından, sükuneti sağlamak için Khan Yunis’e girdi. Şalit’i kurtarmak, “Yaz yağmuru” olarak adlandırılan bu operasyonun amaçlarından biri değildi. İsrail sözcülerinden biri, “Şalit’in bırakılması için, İsrail’in elinden gelen bütün diplomatik seçenekleri Mahmoud Abbas’a sunmuştur… Bu operasyon, Şalit’in bırakılması şartıyla hemen durdurulabilir” dedi. Aynı gün, dört İsrail Hava Kuvvetleri savaş uçağı, Suriye Başkanı, Beşşar Esad’ın, Latakya’daki sarayının üzerinden geçti. Bunun sebebi ise, İsrail tarafından, Hamas’ın baş destekçilerinden birinin, Suriye liderliği olarak görülmesiydi. Operasyon sonunda Şalit bulunamadı.

29 haziranda, İsrail Güney Komutasındaki, Aluf Yoav Galant isimli komutan, Şalit’in hala Gazze’de olduğunu belirtti. İsrail Adalet Bakanı, Haim Ramon, Şalit’in, Gazze’nin güneyinde tutulduğunu açıkladı. İsrail Yayın Kurumu’ndaki bir askeri muhabir, Şalit’in Gazze’nin güneyindeki Rafah’ta tutulduğunu ve hayatta olduğuna dair büyük kanıtlar olduğunu belirtti. 1 Temmuz’da, BBC muhabiri, Şalit’in bir Filistinli doktor tarafından, kırık eli ve omzundaki yarasından dolayı tedavi edildiğini belirtti. İsrail yönetimi, Şalit’e bir zarar gelmesi durumunda, “Gök kubbenin yıkılacağı” tehdidinde bulundu. Aynı gün, Şalit’i alıkoyanlar, İsrail’in daha önce istenilen kadın ve 18 yaşı altındaki mahkûmlara ek olarak 1000 daha fazla mahkûmun bırakılmasını ve İsrail’in Gazze’ye karşı baskınları durdurmasını istedi. İki gün sonra, alıkoyucular, 24 saatlik ültimatom verip, isteklerinin gerçekleşmemesi durumunda kötü sonuçlarla karşılaşılaşılacağını bildirdiler.

Diplomatik Girişimler

Gilad Şalit 
Kaldırım üzerinde yapılan "Gilad’ı Serbest Bırak"resmi

Başbakan Ehud Olmert, müzakere seçeneğini kabul etmeyerek, Şalit’in şartsız bırakılmasını istedi, ”mahkûmların serbest bırakılması için hiçbir müzakere yapılmayacaktır” dedi. Bir demecinde, “İsrail Devleti, terör örgütleri tarafından yönetilen Filistin Yönetimi ve Hamas’a haraç vermeyecektir. Şalit’in sağlığından ve İsrail’e geri getirilmesinden Filistin Yönetimi sorumludur” dedi. Gazze Şeridi’ndeki, Papalık elçisi, Başpiskopos, Antonio Franco, Şalit’in serbest bırakılması için girişimlerde bulundu fakat bu konuda başarılı olamadı. Eylül 2006’da Mısırlı arabulucular, Şalit’ten bir mektup aldılar. Mektupta Şalit sağ olduğunu ve iyi durumda olduğunu belirtti. El yazısı Şalit’e aitti. Ekim ayında Mısır, İsrail adına Hamas’la müzakereler yürüttüğü açıklandı.

28 Ekim 2006 tarihinde, Direnişçi Halk Komiteleri, Mısır’ın önergesi üzerinde bütün tarafların anlaştığını açıkladı. Fazla detay vermeden, Mısır’ın önergesi içerisinde İsrail’de mahkûm olan Filistinli mahkûmların serbest bırakılması olduğunu belirtti. Şalit’in kaçırılmasından sonra ilk defa, serbest bırakılacağı dile getirilmişti.

Kasım 2006’da Hamas lideri Khaled Meshal, Şalit’in sağ olduğunu ve sağlığının iyi olduğunu belirtti. 9 Haziran 2007 tarihinde Şalit’e alıkoyanların sözcülerinden Ebu Mujahed, Şalit’în hiç zarar görmediğini ve İslami kurallara göre bir savaş mahkûmuna nasıl davranılması gerekiyorsa ona öyle davranıldığını belirtti. Ayrıca onu 6 aydır tuttuklarını ve yıllar boyunca da tutabileceklerini açıkladı.

17 Haziran 2007 tarihinde, İslam Ordusu, Şalit’in Hamas tarafından tutulduğunu açıkladı. 8 Mart 2007 tarihinde Jerusalem Post, İsrail ve Hamas’ın bırakılması istenen mahkûmların sayısıyla ilgili anlaştığını yazdı. 7 Nisan 2007 tarihinde, Şalit’e alıkoyanlar, Mısır aracılığıyla, İsraille bırakılmasını istedikleri mahkûmların listesini paylaştı. Listede 1300 civarında, içlerinde yüksek rütbeli El Fetih üyeleri vardı.

Kaçırılmasından bir yıl sonra, 25 Haziran 2007 tarihinde, Şalit’e el koyanlar, Youtube üzerinde bir sesli mesaj paylaştı. Mesajda Şalit ailesine, arkadaşlarına ve İsrail Devletine çağrıda bulundu ve bırakılması için, Hamas’ın istediği mahkûm değişiminin gerçekleştirilmesini istedi. Şalit sağlığının kötüye gittiğini hemen ve uzun bir süre boyunca hastanede tedaviye ihtiyacı olduğunu belirtti.

4 Şubat 2008 tarihinde, Hamas, Şalit’in kendi el yazısıyla olduğu bilinen ikinci bir mektubu, Şalit’in ailesine gönderdi. Şalit’in babası, 2008 Nisan’ında İsrail’i ziyaret eden, eski ABD Başkanı Jimmy Carter ile görüştü. Carter daha sonra, Şam’da, Hamas lideri Khalid Meshal ile görüşmeyi planladığını söyledi. Noam Şalit, Carter’ın İsrail yanlısı olarak görülmemesinin, oğlunun bırakılmasına yardımcı olacağını belirtti.

Carter’ın girişimlerinden sonra, Hamas, Şalit’ten üçüncü bir mektup sözü Verdi ve 9 Haziran 2008 tarihinde, Hamas, Şalit’in ailesine üçüncü bir mektup gönderdi ve mektup, Şalit tarafından yazılmıştı. 12 Ağustos 2008 tarihinde Hamas, Şalit’in serbest bırakılması ile ilgili müzakereleri durdurdu ve İsrail kuşatmasının tamamen sona ermesini istedi. Bu karar aracı ülkelerden Mısır’ı sinirlendirdi. Hamas ayrıca Refah sınır geçişinin açılmasını, Şalit’in bırakılmasına bağlayan Mısırı eleştirdi. 20 Ağustos 2008 tarihinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında, genel sekreter, 200 Filistinli mahkûmun serbest bırakılması olasılığını masaya getirdi ama Hamas bu hareketi, Filistin’de bulunan iç çatışmaları artırma girişimi olarak gördü, Bunun nedeni, masaya getirilen çağrıda sadece El Fetih’in mahkûmlarının serbest bırakılması vardı.

11 Mayıs 2010 tarihinde, Rusya Başkanı Dimitri Medvedev, Şalit’in en kısa zamanda bırakılması çağrısında bulundu. Bu çağrıyı, Şam’da Hamas liderleriyle görüşürken yaptı. Sözcüsü, Medvedev’in bu problem çözmeyle ilgili derhal harekete geçme çağrısında bulunduğunu iletti. Rusya Hamas ile direkt olarak iletişimde olan tek ülkeydi ama Hamas lideri Khalid Meshaal, Şalit’in ancak Filistinli mahkûmların serbest bırakılmasıyla özgürlüğe kavuşacağını belirtti. Almanya Başkanı Christian Wulff’un ziyareti esnasında yapılan bir basın toplantısında, Filistin Yönetimi Başkanı, Mahmud Abbas, Şalit’in bırakılması çağrısında bulundu.

Serbest bırakılma müzakereleri

Şalit’in babası, Amerika’yı, oğlunun serbest bırakılma müzakerelerini engellemekle suçladı.

Şalit’in babası, oğlunun bırakılması için bir yürüyüş çağrısında bulundu. Yapılan bu yürüyüşün sonucunda Netanyahu, Şalit için 1000 Filistinli mahkûmu bırakmaya hazır olduğunu fakat bunların içinde Hamas liderlerinin olamayacağını belirtti.

2011 yılının başlarında, Mısır’ın arabuluculuğuyla, İsrail hükûmeti ve Ahmed Jabari tarafından temsil edilen Hamas arasında müzakereler devam etmekteydi. Haaretz, İsrail’in bir mahkûm değişimi teklifinde bulunduğunu ve Hamas tarafından kabul edilmemesi durumunda, başka bir teklifin olmayacağı tehdidinde bulunduğunu yazdı. Bunun üzerine, Hamas, müzakerelerin sona ermesi durumunda Şalit’in yok olacağı uyarısında bulundu. Müzakerelerin takıldığı nokta, Hamas tarafından bırakılması istenen kişilerin arasında, Hamas ve diğer silahlı örgütlerin liderlerinin olmasıydı. 11 Ekim 2011 tarihinde, Arap haber ajanslarından Al Arabiya, İsrail ve Hamas arasında, Şalit’in bırakılmasıyla ilgili bir anlaşmaya varıldığı haberini yayınladı. Netanyahu, anlaşmanın onaylanması için özel bir kabine toplantısı yaptı.

Müzakerelerde, içinde 1027 Hamas ve Filistinli mahkûmun İsrail tarafından bırakılması vardı.

Türkiye’nin bu dönemde İsrail’le ilişkileri iyi değildi, fakat, Şalit’in bırakılmasında sessiz ama etkili bir rol oynadı. Şimon Peres, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a, İsrailli bir askere yardım ettiği için, açıkça teşekkür etti.

18 Ekim 2011 tarihinde, Şalit İsrail’e gönderildi. İsrail güvenlik güçleri helikopterle Tel-Nof’taki üsse transfer etti. Şalit burada ailesiyle bir araya geldi ve Netanyahu ile görüştü. Doktorlar sağlığını kontrol etti ve iyi beslenmediği ortaya çıktı. Tıbbi testleri bittikten sonra, yine helikopterle evine götürüldü. Bırakılmasını bekleyen destekçileri onu evinin dışında bekliyordu. Şalit daha sonra, İsrail Güvenlik Güçleri’nin desteğiyle rehabilitasyona başladı.

Israil toplumundaki görüşler ve aktiviteler

Gilad Şalit 
Şalit’in ailesi

İsraillilerin büyük bir kısmı, Şalit’in bırakılması için yapılan anlaşmayı destekledi ama öte yandan da sesini çok iyi duyuran azınlık bir kesim de anlaşmaya karşı çıkarak iki farklı taraf oluşturdu. Taraflardan biri Şalit’in Hamas koşullarıyla bırakılmasını destekledi. Dahaf enstitüsüne göre, İsrail’in 79% u, içinde 1000 Filistinli mahkûmun bırakılmasını içeren bu anlaşmayı destekliyordu. İkinci taraf ise, Şalit’in bırakılmasını istemesine ragmen, bunun Hamas’ın koşullarıyla olmaması gerektiğini savundu. Ayni enstitü, bu tarafın 14% olduğunu belirtti.

Gilad Şalit 
Poster: "Gilad hala hayatta"; Şubat 2009

Gilad Şalit’in babası Noam Şalit, tutsaklığı esnasında, Birleşmiş Milletlerin aktif bir şekilde Goldstone raporunun uygulamasını istedi. Bu raporda, Şalit’in hemen bırakılması ve bırakılana kadarki dönemde de Kızılhaç’la kontrolünün sağlanması çağrısı bulunmaktaydı.

Şalit’in 23. Doğum gününde, binlerce kişi, Ağlama Duvarı’nda nöbet tutu ve düzinelerce insan, Savunma Bakanlığı önünde Ehub Barak’ı protesto ederek, Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi’yi eleştirdi.

Gilad Şalit 
Şalit protesto çadırı Kudüs

Yahudi İnternet Güvenlik Güçleri (JIDF) Ağustos 2009’da, Twitter’da Şalit adına bir kampanya organize etti. Twitter kullanıcıları, Şalit’in adını, 23. doğum gününde en popüler ikinci sıraya taşıdı. Atılan tweetlerin arasında Şalit’in serbest bırakılması çağrıları ve konunun uluslararası gözetmene ihtiyacı olduğu vardı.

2009 yılında, Şalit’in bırakılmasıyla ilgili kampanya düzenleyenler, Filistinli mahkûmların tutulduğu hapishanelerin önünde protestolar gerçekleştirdiler. Bazı protestolarda, Filistinli mahkûmların aile ziyaretlerini engellediler. Protestolardan biri Erez sınırında gerçekleşti ve Gazze Şeridi’ne gıda ve ilaç geçişini engellediler. İsrail, blokajın, Şalit bırakılana kadar durdurulmayacağını belirtti. Şalit’in tutsaklığı, İsrail’de oldukça duygusal bir konu haline geldi, doğum günlerinde gözü yaşlı insanlar protestolarda bulundu ve babası sık sık televizyonda göründü. Konuyla ilgili büyük desteği ekranlarda yansıtmak için, bir haber sunucusu, her gün, haberler bittiğinde Şalit’in kaç gündür tutsak olduğu anonsunu geçti.

Filistinli mahkûmları bırakma fikrine karşı olanlar, bu durumun büyük tehlikelere yol açacağını, İsrail’e karşı yeni saldırıların gerçekleşeceğini ve örgütlerin, aynı amaçla daha fazla asker kaçırmaya girişeceklerini savundular. İsrailli analist, Dan Schueftan, bu anlaşmayı, İsrail’in terörizmi resmi olarak savunması, olarak gördü. 17 Ekim 2011 tarihinde, Purdue Üniversitesi Profesörü Louis Rene Beres, Jerusalem Post’da, Şalit’in serbest bırakılması karşıtı bir yazı yayınladı köşesinde:

“Hiçbir modern ülke, kendi kaçırılan askerini veya vatandaşını kurtarmak için teröristleri bırakmak gibi yasal bir hakka sahip değildir. Uluslararası hukuka göre, her ülke vatandaşlarını korumayla sorumludur. Buna rağmen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yarın Şalit’in serbest bırakılması için Filistinli teröristleri serbest bırakacak. Bu tür bir takas, Şalit ve ailesine karşı insanca olsa bile, diğer binlerce İsrailliyi tehlikeye atmaktır”

Tutsaklığı

Hamas’ın Şalit’i serbest bırakmaya yönelik müzakereleri geri çevirmesi ve durumu ile ilgili bilgi vermemesi, 2008 Haziranında yürürlüğe giren İsrail – Hamas ateşkesini zor duruma koydu. Gazze Savaşı başladığında, Hamas, Şalit’in İsrail saldırılarından birisi esnasında yaralandığı iddiasında bulundu. Hamas politikacılarından, Abu Marzuk, Şalit’in yaralanmış olabileceğini, bu durumun onları ilgilendirmeğini açıkladı. Ayrıca özel bir koruma verilmediğini çünkü Şalit’in onlar için kediden farklı olmadığını belirtti.

22 Haziran 2009 tarihinde, İsrail, üç hafta süren Gazze’ye yönelik askeri operasyondan sonra, Filistinli mahkûmları, Şalit’in serbest bırakılması ve uzun bir dönemlik bir ateşkes için bırakabileceklerini açıkladı. 26 Ocak 2009 tarihinde, İsrail’in Şalit için 1000 Filistinli mahkûmu bırakmaya hazır olduğu haber edildi. 16 Mart 2009 tarihinde, Şalit’in bırakılması için bir mahkûm takası anlaşmasına neredeyse varıldığı ve müzakereyi yöneten ekibin çabuk bir şekilde anlaşmayı tamamlamak istediği haber edildi. İsrail 1000 üzerinde mahkûmu serbest bırakmaya ikna edildi fakat tam sayı ile ilgili hala anlaşmazlıkların olduğu belirtildi. Daha sonra müzakere ekibinin, bırakılması istenen 450 “ağır suçlu” mahkûmla ilgili çıkmaza geldi.

Mayıs 2009’da, Cumhurbaşkanı [[Şimon Peres, Şalit’in ailesini, Papa 16. Benedikt ile görüşmeleri için, Kudüs’teki Cumhurbaşkanlığı konutuna çağırdı.

Gilad Şalit 
Şalit’in annesi ve kardeşi, destek konserinde

Haziran 2009’da İsrailli İnsan Hakları Grubu B’Teselem, Batı Şeria’daki, Al-Quds adlı gazetede bir ilan paylaşıp, Şalit’in hemen ve şartsız bırakılmasıyla ilgili çağrıda bulundu fakat gazete bunu yayınlamayı reddetti B’Tselem’in sözcüsüne göre. Haziran 2009’da Gazze’deki Hamas’a ait televizyon kanalı bir animasyon yayınladı. Bu animasyonda, Şalit bir koğuşta zincirle bağlanmıştı ve Filistinli bir çocuğa serbest bırakılması için yalvarıyordu. Çocuk akrabalarının İsrail hapishanelerinde tutsak olduğunu ve bu nedenle Şalit’in bırakılmayacağını söylüyordu.

30 Eylül 2009 tarihinde, İsrail, Şalit’in hayatta olduğunu kanıtlayan bir video karşılığında, 20 Filistinli kadın mahkûmun bırakılacağını duyurdu. Bu takas, İsveç’in girişimiyle, 2 Ekimde İsrail’e gerçekleşti. Hamas iki dakika 40 saniyelik bir videoyu İsraile gönderdi. Savunma Bakanı Ehud Barak ve Başbakan Netanyahu videoyu izlediler ve ardından, Ehud Barak, Şalit’in babası ve büyükbabası Zyi’yle telefonla konuştu. Video daha sonra Şalit’in ailesine gönderildi ve haberlere göre bütün aile fertleri tarafından beraber izlendi. Müzakere ekibi ise, videonun tarihini ve istenilen şartları karşılayıp karşılamadığını tespit etmek için videoyu ayrıca izledi.

Gilad Şalit 
Şalit grafitisi, Tel Aviv

Videoda Şalit, boş bir odada bir sandalye üzerinde oturuyordu. Çelimsiz ama sağlıklı görünüyordu. Netanyahu ve ailesine seslenerek, ailesiyle geçirdiği dönemi özlediğini belirtiyordu. Videonun sonunda kendisine iyi bakıldığını duyurdu ve bütün video boyunca elinde 14 Eylül 2009 tarihli bir gazeteyi görünür bir şekilde elinde tutuyordu.

İsrail, Netanya yakınındaki Hadarim hapishanesinde tutulan 19 Filistinli kadın mahkûmu önce Ofer ve Şikma adlı gözaltı merkezlerine gönderdi serbest bırakılmalarından önce. Videonun beklenen şartları karşılaştırdığı kesinleştirildiğinde, Kızılhaç araçlarıyla Batı Şeria’ya gönderildiler. 20. Mahkûmun iyi davranıştan dolayı daha önce serbest bırakıldığı fark edildiğinde, yerine başka bir mahkûm, 4 Ekim tarihinde bırakıldı.

2010 yılında, İsveç’teki iki katedral, Şalit’e destek için ışıklarını birkaç dakikalığına söndürdü. Şalit’in kaçırılmasının dördüncü yıl dönümünde, Roma’daki Kolezyum’un ışıkları söndürüldü ve Kudüs’teki eski kentin de ışıkları söndürüldü.

2010 yılı sonlarında. Şalit’in ailesi, 10,000 kişinin katıldığı bir yürüyüş düzenledi Başbakanın evine doğru. Ailesi Şalit bırakılana kadar orayı terk etmeyeceklerini belirttiler. Yürüyüşün beşinci gününde, Almanya'nın arabuluculuğuyla, mahkûm takası anlaşması için, İsrail yeşil ışık verdi.

Anlaşmaya göre, Hamas Şalit’i bırakacaktı ve bunun karşılığında, İsrail de 1000 Filistinli mahkûmu serbest bırakacaktı. Buna rağmen İsrail bırakılan bu mahkûmların Batı Şeria’ya girişlerinin engellenmesini istedi. Bunun nedeni, burada İsrail’e karşı tekrar saldırı düzenleyebilecek olmalarıydı. Ayrıca, İsrail bazı baş terörist olarak adlandırılan kişileri bırakmaya karşı çıktı. Bunun üzerine Hamas yaptığı açıklamada, sayının değil, kimlerin bırakılıp bırakılmadığının önemli olduğu açıklamasında bulundu. Hamas daha önce İsraile karşı çok şiddetli saldırılar gerçekleştirmiş 450 kişinin bırakılmasını istiyordu ama İsrail de buna karşı çıkıyordu. Birçok kişi bu tür insanların bırakılmaması için ellerinde dökülebilecek kanları simgeleyen kurdelalarla protesto ederken, diğer kişilerde Şalit’in bırakılmasını istiyordu. Bunların içinde sanatçılardan Bar Refaeli ve Zubin Mehta vardı.

Ekim 2010’da, Hamas yönetimi Şalit’in bulunmasına yönelik bir girişimi durdurduklarını belirtti. Hamas içinde olan bir işbirlikçi, çift taraflı dinleme cihazı yerleştirirken yakılanladı. Açıklamaya göre, Hamas komutanlarıyla yakın ilişki kurup, Şalit’in nerede saklandığına dair bilgiye ulaşmaya çalıştı.

Kasım 2010 sonunda, Filistin Yönetimi Başkanı, Mahmud Abbas, Şalit’in bırakılması çağrısında bulundu ve durumunun hapishanede olan Filistinlilerden farklı olmadığını belirtti. Haziran 2011’de, Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Şansölyesi, Angela Merkel, beraber gerçekleştirdikleri bir basin toplantısında, Şalit’in bırakılması çağrısında bulundular. Bunun ardından, Şalit’in babası, Fransa’da oğlunun kaçırılmasıyla ilgili dava açtı. Bunun bir nedeni ise, Şalit’in çifte vatandaş olup, Fransız pasaportuna sahip olmasıydı.

Gilad Şalit Mahkûm Takası Anlaşması

Filistinli silahlı örgütler tarafından alıkonulmasından tam 5 yıl ve 4 ay sonra, Hamas ve İsrail, Şalit’in bırakılması amacıyla bir mahkûm takası anlaşmasına vardı. Anlaşmaya göre, İsrail, 1027 mahkûmu serbest bırakacaktı. Bu anlaşma Mısır ve Almanya’nın arabuluculuğuyla gerçekleştirildi ve 11 Ekim 2011 tarihinde imzalandı. Anlaşmanın birinci kısmı 18 Ekimde uygulandı ve İsrail 450 Filistinli mahkûmu serbest bıraktı ve Hamas ise Şalit’I Kahire’ye gönderdi.

Serbest Bırakılması

Gilad Şalit 
Şalit beş yıl sonra babasıyla kucaklaşıyor, 18 Ekim 2011

18 Ekim 2011 tarihinde, Gilad Şalit İsrail’e döndü. Takas esnasında, Hamas üyeleri, İsrail’in son anda yapabileceği olası değişikliklere önlem olarak ihtihar kıyafeti düzenekleri giydi. İlk 447 Filistinli mahkûmlar bırakıldı ve İsrail topraklarından sürüldüler.

Şalit’in bırakılmasından kısa bir süre sonra, Başkan Şimon Peres, Şalit’i Mitze Hila’daki evinde ziyaret edip tebriklerini ve iyi dileklerini sundu. Peres, Şalit’i zor koşullara rağmen ayakta kalmasınından dolayı Kahraman olarak adlandırdı. Noam Şalit, Peres’e çabalarından dolayı teşekkür etti. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy Gilad Şalit’e tebrik mektubu gönderdi.

Mart 2013’te, ==Jerusalem Post==, Şalit’in İsrail Güvenlik Güçleri istihbaratına, iyi bakıldığını, kaldığı bir ailenin evinde tavana çıkıp zaman zaman Akdeniz’i ve bütün Dünya kupası maçlarını izlediğini haber yaptı.

Konumu

Şalit’in tutulduğu yer bilinmemektedir. İsrail Savunma Bakanlığı görevlilerinden, Matan Vilnai, Hamas liderlerinin bile Şalit’in yerini tam olarak bilmediklerini belirtti. Sadece birkaç örgüt üyesi Şalit’in yerini biliyordu ve bunlar da, İsrail Güvenlik Güçleri tarafından operasyonlarda öldürüldü. Kaçırılmasından kısa bir süre sonra, Şalit’in yerini bulmak, İsrail istihbaratının önceliği haline geldi ve kısa süre içerisinde Şalit’in Gazze dışında bir yerde, çitle çevrilmiş bir özel evde tutulduğu benzeri doğru olmayan bilgiler geldi. Bu tür bilgiler Hamas tarafından, İsraillileri tuzak kurulmuş evlere yönlendirmek için yaydırılmıştı. Operasyon hazırlığı yapılırken, İsrail istihbaratı bu tuzağı fark etti. Haziran 2007’de İsrail medyası, Hamas kaynaklarından gelen bilgileri yayınladı. Bu bilgilere göre, Şalit, Gazze’dekı Rafah yakınlarında içinde tuzak olan bir binada tutulmaktaydı ve iki kişi tarafından korunmaktaydı.

Yayılan bilgilere göre, Şalit’in tutulduğu yer iki odalı bir yerdi ve içinde her zaman iki hafta yetecek ihtiyaçlara sahipti. Asharq Al-Awsat’a göre, İsrailli yönetim ve askerî güçler Şalit’in nerede olduğunu biliyorlardı ve daima bu yeri gözetliyorlardı. Hamas, bunun farkındaydı, bu nedenle, Şalit’in bulunduğu yerin 500 metrelik çevresini patlayıcılarla doldurmuştı ve Hamas, İsrail’in bir operasyon yapması durumunda Şalit’in öldürülmesi emrini onu gözetleyenlere vermişti. Haziran 2011’de Kuveyt'li Al Jarida gazetesine göre, Şalit, Mısır’daki gizli bir yere gönderilmişti anlaşmanın tamamlanmasından önce

Uluslararası Hukuk

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) defalarca Hamas’tan Şalit’i görüp sağlığını kontrol etmek için izin istedi fakat Hamas bu çağrılara hiç olumlu cevap vermedi. Kızılhaç sözcülerinden biri, uluslararası hukuka göre, Şalit’in ailesiyle şartsız görüşme hakkı vardır diye belirtti. 25 Haziran 2007 tarihinde İsrailli bir insan hakları kuruluşu B’Tselem bir açıklama yayınlayarak, “uluslararası hukukun, bir kişiyi alıkoyup, düşmanların veya bir tarafın isteklerini yeterine getirmesini beklemeyi yasakladığını bu nedenle, Şalit’in tutsaklığının Hamas tarafından işlenen bir savaş suçu olduğunu” belirtti bunun yanı sıra, Kızılhaç’ın Şalit’i görmesine izin vermemenin de ayrıca uluslararası hukuka aykırı olduğunu da ekledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hamas’ın, savaş kanunlarına uyarak, Şalit’in ailesiyle iletişime geçmesine izin vermesi gerektiğini defalarca belirtti ve üç mektupla bir ses kaydının iletişim olarak algılanamayacağını ekledi. Birleşmiş Milletler, Gazze Savaşı’nı incelemesi için, başını hakim Richard Golstone’nun çektiği bir inceleme grubu kurdu ve grup yayınladığı eylül 2009 raporunda Şalit’in serbest bırakılması çağrısında bulundu. 2010 Haziran’ında İnsan Hakları İzleme Örgütü, Şalit’in içinde bulunduğu durumun BM işkence kategorisine uyduğunu ve uluslararası savaş kanunlarını ihlal ettiğini tekrar açıkladı.

Şalit’e Yardım Çabaları

5. Yıl dönümü Kampanyası (2011)

Haziran 2011’de Siyonist Federasyonu, bir kampanya başlatarak, Şalit ve kaçırılmasının unutulmamasını sağlamayı amaçladı. Kampanya kapsamında üyeleri ve sempatizanlarını yerel vekillerine ulaşıp, onlara bu konuda yazmalarını istedi. Ayrıca gazetelere de yazarak durumu sıcak tutmayı ve Şalit’in ailesine yazarak ta destek göstermelerini istedi. Haziran 2011’de birçok bilindik İsrailli, Filistinli ve uluslararası insan hakları örgütleri toplu açıklama yayınladı ve Hamas’a yaptıkları bu yasadışı ve insanlığa aykırı suçu durdumaları çağrısında bulundu. Bu kuruluşların arasında, Uluslararası Af Örgütü, B’Tselem, Bimkom, Gisha, İnsan Hakları İzleme Örgütü, İnsan Hakları için Hahamlar, Yesh Din vardı. Binyamin Netanyahu’nun ofisinin dışında, Şalit’in tutsaklıktaki altıncı doğum günü protestosu yapıldı.

Serbest bırakılması sonrasındaki hayatı

Şalit’in serbest bırakılmasına doğru, İsrail Savunma Bakanlığı, bırakıldığında Şalit’in en azından 20% sakatlıkla, sakat gazi olarak tanınacağı kararı verildi. Kaçırıldığında onbaşıydı ve tutsaklığı esnasında ise İdari astsubaylığa terfi edildi.

Bırakıldıktan sonra, Şalit ailesinin Mitzpe Hila’daki evine döndü. Bırakılması sonrasında İsrail’deki ve dünyadaki ilgi Mitzpe Hila’ya döndü. Nezaketen medya kuruluşları, Şalit’in mahremine saygı gösterdiler. Buna rağmen, bırakıldıktan sonraki günlerde birçok haber onunla ilgili oldu. Şalit’I ziyaret edenlerin arasında Şimon Peres ve Fransız Elçi Christophe Bigot vardı.

Bırakıldıktan sonra Şalit’in tedavi süreci başladı. 4 Kasım’da, Haifa’daki Rambam Tıbbi Merkezi’nde kolundaki şarapnel parçalarının çıkarılması için ameliyata girdi. İki saat süren ameliyat esnasında, doktorlar yedi parça şarapnel çıkardı. Bunların ikisi sinirlere çok yakındı.

Ocak 2012’de, Noam Şalit, İsrail İşçi Partisi adayı olarak Knesset seçimlerine katılacağını açıkladı.

18 Nisan 2012 tarihinde Şalit, ordundan başçavuş olarak terhis edildi. Eve döndükten sonra, Şalit, tutsaklığı esnasında kendisine yardım eden önemli isimlerle görüştü teşekkür etmek için. Bunların içinde, Başbakan Netanyahu ve Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy vardı. Şalit gittiği bütün spor ve diğer aktivitelerinde medya tarafından takip edildi.

Haziran 2012’de Şalit, Yedioth Ahronoth’da muhabir olarak iş buldu. Görevi, İsrail ve Avrupa’daki basketbol müsabakalarını köşesinde yazmaktı. İlk görevi de Oklahoma’daki 2012 NBA finalleri oldu. Kendisi Maccabi Tel Aviv takımının taraftarıdır.

Fahri vatandaşlıkları

Gilad Şalit 
"Gilad’I serbest bırak" posteri, Fransa

Şalit, 16 Aralık 2008 tarihinde, Paris’te fahri vatandaşlık statüsü aldı. 21 Aralık 2008 tarihinde Roma’da yine aynı şekilde fahri vatandaşlıkla ödüllendirildi. Amerika ise önce 25 haziran 2009’da New Orleans, sonra 29 haziran 2009’da Baltimore ve 30 Ağustos 2009’da ise Pennsilvanya Şalit’i fahri vatandaş yaptı.

Kaynakça

Tags:

Gilad Şalit Kişisel HayatıGilad Şalit ÖncesiGilad Şalit Ele geçirilmesiGilad Şalit Kurtarma GirişimiGilad Şalit Diplomatik GirişimlerGilad Şalit Serbest bırakılma müzakereleriGilad Şalit Israil toplumundaki görüşler ve aktivitelerGilad Şalit TutsaklığıGilad Şalit Mahkûm Takası AnlaşmasıGilad Şalit Serbest BırakılmasıGilad Şalit KonumuGilad Şalit Uluslararası HukukGilad Şalit Şalit’e Yardım ÇabalarıGilad Şalit Serbest bırakılması sonrasındaki hayatıGilad Şalit Fahri vatandaşlıklarıGilad Şalit KaynakçaGilad ŞalitHamasİsrail

🔥 Trending searches on Wiki Türkçe:

15 Temmuz Darbe GirişimiKonca KurişVatan Partisi (2015)Thomas EdisonGalatasaray (futbol takımı)Osman PamukoğluSakarya Meydan MuharebesiGezi Parkı olaylarıLGBTRamazan BayramıRönesansPervin BuldanTürk halklarıRefah PartisiLübnanPolat AlemdarLeonardo da Vinci69 (seks pozisyonu)Tripoliçe KatliamıGüldür GüldürÇernobil FaciasıKâbeAsgari ücretCelâl Bayarİç Anadolu BölgesiHindistanBeşiktaş-Fenerbahçe derbisiMeral AkşenerSaldıray BerkKenan İmirzalıoğluYunan İsyanıÜlke bayrakları listesiTürkmenistanVincent van GoghGonca Vuslateri2019 Türkiye yerel seçimleriTürk bilim insanları listesiAcun IlıcalıFacebookTermitPerihan MağdenVI. MehmedTürkiye İşçi PartisiHristiyanlıkNermin ErbakanGöbeklitepeÖmer Faruk BatırelEn İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi ÖdülüKurtlar Vadisi PusuPınar DenizTac Mahalİbrahim TatlısesYüzölçümlerine göre ülkeler listesiCristiano RonaldoNevruzTeşkilat (dizi)Haldun DormenSinan AteşUykuda boşalmaKudüsDünya nüfusuÜlkü OcaklarıTürkiye-PKK çatışmasıEkmeleddin İhsanoğluTürkiye'de seçimlere katılımSabiha GökçenFrida KahloHulusi AkarAltılı MasaTürkçeUkraynaBilal ErdoğanQuentin Tarantino1991 Türkiye genel seçimleriFerdi Tayfur (şarkıcı)Biran Damla YılmazKenan EvrenKomünizmKıbrıs Cumhuriyeti🡆 More