Gaffar Okkan: Türk emniyet müdürü (1952–2001)

Ali Gaffar Okkan (24 Şubat 1952; Hendek, Sakarya - 24 Ocak 2001; Diyarbakır), faili hâlen meçhul olan bir suikast sonucu öldürülmüş eski Diyarbakır emniyet müdürüdür.

Diyarbakır halkı tarafından "Gaffar Baba" olarak bilinir ve hatırlanır.

Gaffar Okkan
Gaffar Okkan: İlk yılları ve eğitimi, Kariyeri, Diyarbakırda hizmet süreci
Gaffar Okkan'ın portresi
DoğumAli Gaffar Okkan
24 Şubat 1952(1952-02-24)
Hendek, Sakarya, Türkiye
Ölüm24 Ocak 2001 (48 yaşında)
Diyarbakır, Türkiye
Ölüm sebebiSuikast (silahlı saldırı)
Defin yeriHendek Belediye Mezarlığı, Hendek, Sakarya
MilliyetTürk
EğitimPolis Koleji, Polis Akademisi, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Meslek1. Sınıf Emniyet Müdürü
Etkin yıllar1997–2001
Evlilik
Zerrin Okkan
(e. 1974; ö. 2001)
Çocuk(lar)2
Ebeveyn(ler)İmran Okkan (annesi)
Fikri Okkan (babası)

Sakarya'nın Hendek ilçesinde doğan Gaffar Okkan, 1973'te Polis Akademisinden mezun olup İzmir'de bir süre komiser yardımcılığı ve komiserlik rütbeleriyle görev yaptıktan sonra sırasıyla Şanlıurfa ve Eskişehir il emniyet müdürlüklerinde hizmet verdi. 1993'te Kars'a emniyet müdürü olarak atanan Okkan, buradaki görevini dört yıl kadar sürdürdü. 1997'de ise, uzun süredir çeşitli militan örgütlerin faaliyetlerini sürdürdüğü Diyarbakır'a emniyet müdürü olarak atandı. Okkan, Diyarbakır'daki hizmet sürecinde şehrin güvenliğinin yanı sıra sosyolojik yapısı alanında da radikal yenilikler yaptı ve ardından Diyarbakır halkı tarafından sevilen ve saygı duyulan bir figür hâline geldi. Diyarbakır halkının güvenliğini sağlamak amacıyla terör örgütlerine karşı yoğun bir mücadele veren Okkan, 24 Ocak 2001 tarihinde, seyir hâlindeki makam aracına yapılan faili meçhul bir silahlı suikast sonucu beş polis memuruyla birlikte öldürüldü. Ölümünden sonra hatırası birçok alanda yaşatıldı, ismi pek çok Diyarbakırlı yeni doğan çocuğa ve mekâna verildi ve kendisini konu alan veya kendisinden bahseden diziler ve filmler yapıldı.

İlk yılları ve eğitimi

Ali Gaffar Okkan, 24 Şubat 1952 tarihinde Sakarya'nın Hendek ilçesinde doğdu. Ailesi Gürcü kökenliydi. 30 Eylül 1970'te Polis Kolejinden, 29 Eylül 1973'te Polis Akademisinden mezun olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne komiser yardımcısı olarak atandı.

Kariyeri

Gaffar Okkan, İzmir'de komiser rütbesine kadar çeşitli birimlerde görev yaptıktan sonra, 1983 yılında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğüne atandı ve 1985 yılında şube müdürlüğüne terfi etti. 1986'da Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev aldı. Eskişehir'de 1992'de emniyet müdür yardımcısı oldu. 6 Aralık 1993 tarihinde, Türkiye'de polis teşkilatı hiyerarşisinde ikinci en yüksek pozisyon olan 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ederek Kars İl Emniyet Müdürü olarak atandı. Okkan'ın polis şefi olarak bir sonraki görev yeri, PKK ve Kürt Hizbullahı gibi örgütler tarafından uzun süredir devam eden terör olaylarının yaşandığı, olağanüstü hâl uygulamasının devam ettiği ve önemli ölçüde göçün görüldüğü güneydoğudaki Diyarbakır'dı.

Gaffar Okkan, 18 Kasım 1997'de Diyarbakır il emniyet müdürü olarak göreve başladı. Bu arada da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümündeki lisans eğitimini tamamlayıp mezun oldu.

Diyarbakır'da hizmet süreci

Gaffar Okkan Kars Emniyet Müdürü iken, PKK ve Hizbullah örgütlerinden olumsuz etkilenen Diyarbakır halkına emniyet müdürü olarak atanmıştı. Okkan, bir çatışma merkezi hâline gelmiş olan Diyarbakır'a gelişinden kısa bir süre sonra 3310 numaralı polis telsizinden bir anons yaptı:

3310'dan karargâha. İki gündür şehirde teftiş yapıyorum ve meslektaşlarımın görev bilincinin olmadığını görüyorum. Bu benim ilk ve son uyarım. Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım!

— Gaffar Okkan

Bu duyuru, onun diğer polis şefleri gibi olmadığının bir işaretiydi. Göreve geldikten sonraki ilk resmî faaliyetlerinden biri, güvenlik nedeniyle sivillerin girmesi yasak olan Emniyet Müdürlüğü önündeki sokağı sivillere açmak oldu. Kısa süre sonra şehir içindeki güvenlik barikatlarını da kaldırdı ve suçları önlemek için şehrin kritik bölgelerine kameralar yerleştirdi. Gaffar Okkan, gece geç saatlere kadar ofisindeki dev monitörden Diyarbakır sokaklarını gözlemlerdi.

Okkan'dan önceki polis memurları, Diyarbakır'ın kaotik ortamında sokağa çıkmanın çok riskli görülmesi nedeniyle "masa başı işler" için ofislerinde kalmayı tercih ederdi. Okkan ise kadın erkek tüm polisleri sokağa göndererek onlara şehrin vatandaşlarına nezaket ve şefkatle davranmaları talimatını verdi.

Sosyal uygulamalar

Harici video
Gaffar Okkan: İlk yılları ve eğitimi, Kariyeri, Diyarbakırda hizmet süreci  Gaffar Okkan Belgeseli, 24 Ocak 2020, TRT

Kadın polisler Diyarbakır'da ilk kez onun emriyle sokağa çıktılar, trafiği yönettiler. Okkan, her birinde iki kadın memurun bulunduğu iki devriye polis arabası görevlendirdi. Biri, kaçak çocukları almak veya kayıp çocukları aramak ve onları ebeveynlerine teslim etmekle görevlendirildi. Diğer ekip ise yürüme engelli yaşlılara yardım etmekle görevlendirildi. Diyarbakır Havalimanı'nda kadın polisler, yaşlıların biniş işlemlerini üstlendiler ve çıkış kapısına kadar onlara eşlik ettiler. Okkan, havaalanı yetkilisini yaşlılar için tekerlekli sandalye satın alması ve hizmete sokması için ikna etti.

O sıralar Diyarbakırlılar, sokaklarda üniformalı polislerle karşılaşmaya alışkın değildi. Polisin genellikle çevik kuvvet araçları ve coplardan oluştuğunu düşünüyorlardı. Ancak yeni polis şefi Okkan, polisin iyi yanlarını göstermeye kararlıydı. Bu davranış çevredekileri çok şaşırttı. Eski emniyet müdürleriyle neredeyse hiç karşılaşmayan vatandaşlar, Okkan ile sık sık görüştü. Onu tanıdıkça daha çok sevdiler. Okkan kısa sürede güven oluşturmayı başardı ve hedefine halkı inandırdı. Sloganı, "Biz halktan yanayız. Vatandaşın canını, malını, namusunu korumam emredildi. İşte bunun için geldim." idi. Görev süresince Diyarbakır'daki huzur ortamını en üst seviyeye çıkarmaya çalışan Okkan, meslektaşları ve bazı hayırseverlerden topladığı yardımlarla kentteki ihtiyaç sahibi ailelere ve öğrencilere destek oldu. Ayrıca bazı geceler tebdili kıyafetle esnaf ziyaretlerinde bulundu ve zaman zaman yolda gördüğü yaşlıları makam aracıyla evlerine bıraktı.

Gaffar Okkan, aynı zamanda ateşli bir Diyarbakırspor taraftarıydı. Kulübün evinde oynadığı tüm maçları kaçırmadan izlerdi. Maçlar boyunca polis şefi gibi değil de kulüp başkanı gibi hareket etti ve takımla yakından ilgilendi. Takımın attığı gollerin ardından oyunculara sarılır ve elinde kulüp bayrağıyla kutlama için sahada koşardı. Maçlarda "Gaffar Baba" sloganlarıyla ve tezahüratlarıyla karşılanırdı. Diyarbakır gençlerini ve çocuklarını terör örgütlerinden ve uyuşturucu şebekelerinden uzak tutmak için spora yönlendiren Okkan, amatör spor kulüplerine de malzeme yardımı yaptı. O dönem 2. Lig'de (bugünkü 1. Lig) mücadele eden Diyarbakırspor'un 1. Lig'e (bugünkü Süper Lig) çıkması için mesaisi dışında yoğun çaba harcadı ve kulübün onursal başkanlığı görevini yürüttü.

Okkan, diğer vatandaşların yanı sıra yaşlılara, engellilere ve kaçak çocuklara yardım eden sosyal projeleri aracılığıyla Diyarbakır halkı üzerinde önemli bir izlenim bırakırken, bazı eleştirmenler bu tür faaliyetlerin onun görev kapsamını aştığı konusunda ısrar etti. Ancak hem halkla ilişkiler mezunu hem de kolluk kuvvetleri mensubu olarak her iki görevini de unutmadı ve ihmal etmedi.

Terörle mücadele

Gaffar Okkan'ın terörle mücadeledeki birincil hedefi, Lübnan'daki adaşı grupla bir ilgisi olmayan yasa dışı ve köktendinci İslam yanlısı Kürt Hizbullahı idi. Kürt Hizbullahı'nın şiddet eylemleri, esas olarak PKK sempatizanları da dâhil olmak üzere örgütün muhaliflerine yönelikti. Okkan, Hizbullah'ın çökertilmesinde çok önemli bir rol oynadı. 17 Ocak 2000'de, Türkiye'deki Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu, İstanbul, Beykoz'daki villasında polis güçlerinin düzenlediği baskında öldürüldü. Okkan; yüzlerce grup üyesinin tutuklandığı ve ülke genelinde 150'den fazla öldürülmüş kurbanın cesedinin bulunduğu Kürt Hizbullahı'na yönelik bu ve benzeri baskınlarda önemli rol oynadı. Ayrıca, pek çok faili meçhul cinayetin güvenlik güçleri yerine çoğunlukla Hizbullah isyancıları tarafından işlendiğini kanıtladı.

Bu girişimlerden sonra meslektaşları ve yakın arkadaşları, Okkan'ı zırhlı araca binmesi için uyarmaya başladı. Bu tür tavsiyeleri, "Ben zırhlı araca binsem vatandaş ne yapar?" sözleriyle reddetti. Ölümünden bir hafta önce düzenlediği basın toplantısında 26 Hizbullah tetikçisinin listesini yayımladı ve kendisine yapılan saldırıdan 45 dakika önce, bir gazeteciye verdiği röportajda Hizbullah'tan korkmadığını belirtti. Daha önceki röportajlarından birinde Okkan, Diyarbakır'da veya memleketi Hendek'te, kimsenin onu öldüremeyeceğini, çünkü vatandaşların onu koruyacağını söylemişti.

Suikast

24 Ocak 2001 günü akşam saatlerinde Gaffar Okkan, Uğur Mumcu'yu anma etkinliğine katılmak ve Vali Ahmet Cemil Serhadlı ile görüşmek üzere Genelkurmay Başkanlığındaki görev yerinden ayrıldı. Saldırganlar, Okkan'ın çıkış saatini öğrendikten sonra geçiş yapacağı bulvarda üzerinde "Polis" yazılı reflektörlü yelekler giyerek ellerindeki uzun namlulu silahlarla caddede beklemeye başladılar. Saldırganlar daha sonra bölgedeki elektrikleri keserek insanları oradan uzaklaştırdılar. Okkan; saat 17.40 sularında makamından valilik binasına makam aracıyla seyir hâlinde iken, Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde, Et Balık Kurumu ile Eflatun Park arasında elektriklerin kesilmiş olduğunu fark etti. Daha sonra Okkan, maiyetindeki polislerle birlikte kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürüldü. Saldırganlar, uzun namlulu silahlarla Okkan'ın makam aracını çapraz ateşe almaya başladılar. Okkan ve yanındaki üç polis memuru, açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybederken; diğer iki polis memuru hastanede hayatını kaybetti. Ayrıca dört polis memuru yaralandı. Saldırıdan sonra Okkan'ın arabasının kapısını da açan silahlı kişiler, öldüğünden emin olmak için yakın mesafeden kendisini taradılar ve aracına el bombaları attılar. Bombaların patlamasıyla Okkan'ın bazı uzuvları koptu. Hızla kaçan saldırganlar arasında cep telefonu iletişimi yoktu.

Otopsi raporuna göre, saldırıdan sonra Gaffar Okkan'ın başından ve vücudundan toplam 17 mermi çekirdeği çıkarıldı. Saldırıda öldürülen polislerin isimleri Sabri Gün, Mehmet Sepetçi, Atilla Durmuş, Selahattin Baysoy ve Mehmet Kamalı olarak, yaralanan polislerin isimleri ise Nuri Bozkurt, Mustafa Dince, Veli Göktepe ve Fatih Gökçek olarak açıklandı. Ayrıca çıkan çatışmada saldırganlardan birinin yaralandığı bildirildi. Olay yerinde, 16 farklı silahtan ateşlenmiş 469 boş kalaşnikov kovanı bulundu. Polis, failleri bulmak için bölgeyi kapsamlı bir şekilde aradı ve birkaç şüpheliyi gözaltına aldı. Bu cinayet hâlâ tam anlamıyla çözülmemiş olmakla birlikte, Hizbullah tarafından işlendiği düşünülmektedir.

Suikastın failleri

Hiçbir militan grup suikastın sorumluluğunu üstlenmedi. Ancak devlet yetkilileri, saldırının arkasında Hizbullah'ın olduğunu açıkladı ve yeni bir tutuklama dalgası başladı. Sonuç olarak; önceden ölüm tehditleri de alan Okkan'a yapılan bu saldırı, asıl şüpheli olarak Hizbullah'a atfedildi. Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü 17 Ocak 2000'deki Beykoz baskınında yakalanan ve Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerinden olan biri, tutuklu bazı arkadaşlarının cezaevinden alınarak işkenceye götürüldüğünü öne sürerek, "kararı veren mahkeme heyeti, bulundukları cezaevinin müdürü, savcısı ve o ilin emniyet müdürünün de Gaffar Okkan'ın yanına gideceğini" söyleyip tehditlerde bulundu. Şahsın sözleri zapta geçirilerek hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Memuriyetinin ardından İsveç'e yerleşen eski PKK ve Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) mensubu Abdülkadir Aygan, Gaffar Okkan suikastını Hizbullah'ın tek başına yapmadığını, suikast içerisinde Ergenekon ve JİTEM gibi yapıların da yer aldığını iddia etti. Aygan, Okkan atanmadan önce JİTEM'in bölgede rahatlıkla faaliyet gösterdiğini gerekçe olarak sundu ve Okkan tarafından soruşturulmasına rağmen Kürt Hizbullahı'nın daha önce hiçbir devlet yetkilisine saldırmadığını sözlerine ekledi. Aygan ayrıca, suikastta kullanılan kalaşnikov silahların askerî istihbaratın gizli kasalarında bulunan, teröristlerden ele geçirilmiş ve resmiyete sokulmamış envanter dışı silahlar olduğunu belirtti. Saldırının 10. yıl dönümü olan 2011 yılında, Gaffar Okkan'ın korumalarından biri olan ve suikastta yaralanan Veli Göktepe de suikastı JİTEM'in planladığından şüphelendiğini açıkladı. Diyarbakır'da yapılan JİTEM davasında tanık olarak dinlenen Ömer Lütfü Topal'ın şoförünün oğlu Emrah Özdemir ise Gaffar Okkan ve beş korumasının JİTEM ile Hizbullah'ın ortak eylemi sonucu öldürüldüğünü söyledi.

Cenazesi ve tepkiler

Gaffar Okkan'ın suikasta uğraması, başta Diyarbakırlılar olmak üzere tüm ülkede büyük bir üzüntüyle karşılandı. Okkan'ın Hendek'te bulunan babası Fikri Okkan ve annesi İmran Okkan'ın haberi aldıktan sonra şoka girdikleri ve fenalaşmaları üzerine evlerine doktor çağrıldığı belirtildi. Bu arada, Okkan ailesinin evlerinin çevresinde de yoğun güvenlik önlemi alındı. Ertesi gün yas tutan binlerce Türk ve Kürt vatandaş, Okkan'ın suikastını ve ölümünü protesto etmek için şehirde toplandı ve saldırıyı kınayan sloganlar attı. Diyarbakır esnafı o gün sabah kepenk kapatırken, işçi ve memurlar da işe gitmediler. Okullarda öğrenciler ve öğretmenler ders yapmayarak saldırıyı kınarken, pek çok vatandaş da iş yerleri ve araçlarına Gaffar Okkan ile ilgili çeşitli yazılar astılar. Daha sonra valilik binasına yürüyen halk, Valilik önünde toplandı. Aşırı kalabalık nedeniyle Valilik önü ve çevresi trafiğe kapatıldı. Cenazeler saat 11.00'de törenin yapılacağı valilik binasının önüne getirildi. Vatandaşlar burada bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak Okkan ve öldürülen polislerin Türk bayrağına sarılı tabutları önünde gözyaşlarıyla saygı duruşunda bulundu. Pek çok kişi, üzerinde Okkan'ın fotoğrafının ve "Seni unutmayacağız" yazısının bulunduğu pankartlarla törende yer aldı. Ayrıca Okkan'ın onursal başkanlığını yaptığı Diyarbakırspor'un futbolcuları da ellerinde takım bayrağı ve formalarıyla törene eşlik ettiler. Cenaze törenine çeşitli kuruluş ve kişiler tarafından da yüzlerce çelenk gönderildi.

Okkan ile beş polis memurunun cenaze törenine yaklaşık 25 bin Diyarbakırlı katıldı. Törenden sonra Okkan'ın cenazesi Ankara'ya, diğer beş polisin cenazesi ise memleketlerine (Mersin, Batman, Hatay, Aydın, Kırıkkale) gönderildi. Gaffar Okkan'ın ölümü üzerine Diyarbakır'daki şehir içi minibüs şoförleri, üç gün araçlarında müzik dinlememe kararı aldılar. Birçok esnaf da ölümünün ardından iş yerlerine Okkan'ın fotoğrafını astı. Ayrıca Okkan için polis merkezine bir taziye defteri yerleştirildi. Defterde bir pazarcı, "Hayatımızda ilk defa bir polis şefinin cep telefonunun numarasını verdiğine tanık olduk." diye yazmıştı.

Okkan'ın cenazesi için Ankara'da devlet töreni düzenlendi. İçişleri Bakanlığı'nda düzenlenen tören için Ankara'daki tüm bakanlar törene geldiler. Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz, DYP Lideri Tansu Çiller ve CHP Lideri Deniz Baykal da törende yer aldı. Törene katılmak isteyen pek çok Ankaralı vatandaş da Bakanlık'ta toplandı. Ankara'daki törenin ardından Okkan'ın cenazesi memleketi Hendek'e götürülüp 26 Ocak günü cuma namazından sonra defnedildi.

Okkan'ın ölümünden sonra siyaset ve diğer camialardan pek çok tepki geldi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Ömer İzgi, Başbakan Bülent Ecevit, MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ANAP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, FP Lideri Recai Kutan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller başta olmak üzere Türkiye'deki siyaset liderleri, bakanlar ve İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) de aralarında bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Okkan ve beş polis memurunun suikaste uğrayıp öldürülmesini kınadılar. Kürt merkezli bir siyasi parti olan Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), İzmir Konak Meydanı'nda düzenlediği basın toplantısında suikastı kınadı, saldırganların derhal yakalanmasını talep etti ve parlamentonun bir soruşturma komitesi kurması konusunda ısrar etti. Öte yandan, bazı yabancı haber ajansları da Gaffar Okkan'ın öldürülmesi olayını "acil" koduyla duyurdular. Birleşik Krallık merkezli Reuters, ABD merkezli Associated Press ve Fransa merkezli Agence France Presse ajansları, saldırıyı Anadolu Ajansı ve NTV'nin haberlerinden yararlanarak bildirdiler.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sezer, yayımladığı mesajda "Bu saldırıyı nefretle kınıyorum." derken, Başbakan Ecevit ise "Sorumluların Türkiye'deki huzur ortamına gölge düşürmek isteyenler olduğu bellidir. Fakat huzur ve barış düşmanları amaçlarına ulaşamayacaklardır." ifadelerinde bulundu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, saldırı ile ilgili olarak "Şiddet bir kez daha düşünmeyi, soru sormayı, araştırmayı ve tartışmayı engellemek için kullanıldı." derken, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) de olayı gerçekleştirenlerin Türkiye'nin aydınlık geleceğine kurşun sıktığını belirtti. Diyarbakır, Batman ve Siirt Tabipler Odası da saldırıyı kınadı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a başsağlığı diledi. Saldırının ardından Diyarbakır'a giden Sadettin Tantan, Gaffar Okkan'ın ölümünü "Bir yiğidi kaybettik." şeklinde ifade etti. Okkan'ı Diyarbakır'dan önceki görev yeri olan Kars'a tayin eden eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da kendisinin ölümü üzerine duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Okkan'ın Diyarbakır'daki cenaze töreninde konuşan Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, "Diyarbakır halkının başı sağ olsun." dedi. Okkan'ın, ölümünden kısa bir süre önce kendine örnek aldığını belirttiği ve o sırada ACF Fiorentina'nın teknik direktörlüğünü yapan Fatih Terim ise kendisinden "Türkiye çok iyi bir insanı kaybetti." şeklinde bahsetti.

Hatırası ve anılması

Gaffar Okkan: İlk yılları ve eğitimi, Kariyeri, Diyarbakırda hizmet süreci 
Gaffar Okkan'ın anısına bir aracın arkasına asılmış bir poster

Gaffar Okkan cinayetinin ardından Diyarbakır'da birçok aile, yeni doğan erkek çocuklarının çoğuna "Ali Gaffar" ve "Ali Gaffar Okkan" isimlerini verdi. 2010'daki bir araştırmaya göre, 24 Ocak 2001 tarihinden itibaren Diyarbakır'da doğan erkek çocuklardan 170'ine "Ali Gaffar" ismi verilmişti. 2010 yılında, Okkan'ın memleketi Sakarya'daki anma etkinliğine isimleri "Ali Gaffar" olan 0-9 yaş aralığındaki 142 Diyarbakırlı çocuk, aileleriyle birlikte katıldı. 2011 yılında ise yine Diyarbakır'dan adaşı olan 0-10 yaş aralığındaki 101 erkek çocuğu, "Gönüllerin Yolculuğu: Şehit Ali Gaffar Okkan, Bir Kardeşlik Hikâyesi" adlı bir proje kapsamında, Gaffar Okkan'ın eşi ve kızının da huzurunda, ölümünün 10. yıl dönümünde düzenlenen anma töreni için Sakarya'nın Hendek ilçesindeki mezarını ziyaret etti. Çocuklar Okkan'ın mezarına karanfiller bırakıp dualar ederek saygılarını sundular. Törende konuşan Sakarya Valisi Mustafa Büyük, "Bugün Türkiye'nin doğusunu ve batısını birleştiren bir şehidimizi anıyoruz." dedi. Hendek Belediye Başkanı Ali İnci ise, Diyarbakırlıların Okkan'a olan sevgisini ve şefkatini tanımlamanın zor olduğunu ifade etti.

Harici video
Gaffar Okkan: İlk yılları ve eğitimi, Kariyeri, Diyarbakırda hizmet süreci  "Baş Koymuşuz Gaffar Okkan Yoluna" Marşı, Azrailler Taraftar Grubu

Okkan'ı her seferinde "Gaffar Baba" tezahüratlarıyla karşılamış olan ve Diyarbakırspor tribünlerinde faaliyet gösteren "Azrailler" isimli taraftar grubu, Okkan'ın ölümünün ardından onun anısına bir marş yaptı. "Baş koymuşuz Gaffar Okkan yoluna" ve "Şehit düştü Diyarbakır uğruna" gibi ifadeler içeren marş, Diyarbakır kesiminde oldukça popüler oldu. "Gaffar Baba, dilê meyê" (çev.'Gaffar Baba, yüreğimiz') ve "Gaffar Gaffar, canê meyê" (çev.'Gaffar Gaffar, canımız') gibi ifadeler içeren şarkı ise, Okkan için Kürtçe yapılmış ve yine Diyarbakır'da yaygınlaşmış bir başka şarkıdır. Anısına yapılan bir başka marşta da "24 Ocak gecesi öldürdüler hepimizi" ifadesi yer almaktaydı.

Gaffar Okkan: İlk yılları ve eğitimi, Kariyeri, Diyarbakırda hizmet süreci 
Samsun'un Atakum ilçesinde yer alan "Ali Gaffar Okkan Caddesi"nin tabelası

Hâlâ Diyarbakırspor'un onursal başkanı olan Ali Gaffar Okkan'ın ismine 2017'de Sakarya'da bir hatıra ormanı yapıldı. İsmi birçok cadde, sokak, bulvar, sağlık ocağı, polis meslek eğitim merkezi gibi lokasyonlara verildi; bunlar arasında Atakum, Altınordu, Başakşehir, Buca, Büyükçekmece, Ceyhan, Çiftlikköy, Derince, Esentepe, Fethiye, Gebze, Gölbaşı, Gürsu, Hendek, Kirazpınar, Salihli, Tepebaşı, Turgutlu ile Balıkesir, Kars ve Siirt yer almaktadır. İstanbul'un Küçükçekmece ve Kartal ilçelerinde ve Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde onun adını taşıyan halka açık parklar bulunmaktadır. Eskişehir'in Odunpazarı ilçesindeki bir polis karakoluna ve Kars'taki bir spor tesisine de onun adı verilmiştir. Ayrıca Türk Polis Teşkilatı'nın 177. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Gaffar Okkan'ın bir balmumu heykeli yaptırılıp 2022'de Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü içerisinde oluşturulan bölümde anısına sergilenmeye başlanmıştır. Bunların yanı sıra, günümüzde Adana'da (Yüreğir), Diyarbakır'da (Yenişehir), Eskişehir'de (Odunpazarı) ve Sakarya'da (Hendek) "Gaffar Okkan" adını taşıyan, ilkokuldan liseye kadar çeşitlilik gösteren okullar da mevcuttur. Diyarbakır'da görev yaptığı dört yıl boyunca kent halkının gönlünde önemli bir yer edinen Gaffar Okkan, günümüzde kentte her yıl çeşitli etkinliklerle anılmaya devam etmektedir.

Türk gazeteci ve yazar Faruk Arhan, BBC Türkçe için hazırladığı bir haberde Gaffar Okkan için şunları yazdı:

Gaffar Okkan'ın Diyarbakır'dan uğurlanan cenaze törenine on binlerce Kürt katılmış ve gözyaşı dökmüştü. Gaffar Okkan'a gösterilen bu sevginin tek nedeni, halkla kurduğu diyalog ve iyi ilişkiydi.

Kişisel yaşamı

Gaffar Okkan, 1974'te öğretmen Fehime Zerrin Şen ile evlendi. Bu evlilikten Sezin ve Can adında iki çocuk sahibi oldu. Okkan, suikasta uğradığı sırada annesi ve babası hayattaydı. Annesi İmran Okkan 28 Eylül 2002'de, babası Fikri Okkan da 28 Ekim 2005'te hayatını kaybetti.

Popüler kültürdeki yeri

  • Araştırmacı gazeteci Emrah Gürkan'ın, Okkan'ın çocukluğunun geçtiği ve görev yaptığı illerdeki 100'den fazla canlı tanıkla yüz yüze görüşerek kaleme aldığı 3310 Öldürüldü isimli kitabı, 1 Ekim 2001 tarihinde yayımlanmıştır.
  • Yönetmenliğini Osman Sınav'ın yaptığı 2001 yapımı Deli Yürek: Bumerang Cehennemi filminde Gaffar Okkan'ın, uğradığı suikastın ve faillerinin konuşulduğu sahneler bulunmaktadır.
  • Gaffar Okkan, 2014 yılında TRT 1'de yayımlanan Tanıklar isimli dizide Orhan Kılıç tarafından canlandırılmıştır.
  • Yapımcılığını Osman Sınav'ın üstlendiği ve 2022 yılında atv'de yayımlanan Yalnız Kurt dizisinin 15. bölümünde "Gaffar Okkan ve uğradığı suikast" işlenmiştir. Okkan'ın nasıl suikasta uğradığı detaylı bir şekilde gösterilmiş ve Okkan'ı Volkan Ünal canlandırmıştır. İlgili sahneler, Okkan'ın aracına binip makam yerinden ayrılması ve yolda pusuya düşürülüp kafasından ve vücudundan kurşunlar yemesi şeklinde çekilmiştir.
  • Gaffar Okkan'ın hayatından esinlenerek çekilen ve onun yolunda giden bir emniyet müdürünü canlandıran Hakan Meriçliler'in başrolde olduğu 3310'dan Tüm Birimlere isimli sinema filmi, 12 Ocak 2024 tarihinde vizyona girmiştir. Filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Mazlum Yiğit yapmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Tags:

Gaffar Okkan İlk yılları ve eğitimiGaffar Okkan KariyeriGaffar Okkan Diyarbakırda hizmet süreciGaffar Okkan SuikastGaffar Okkan Cenazesi ve tepkilerGaffar Okkan Hatırası ve anılmasıGaffar Okkan Kişisel yaşamıGaffar Okkan Popüler kültürdeki yeriGaffar Okkan Ayrıca bakınızGaffar Okkan KaynakçaGaffar OkkanDiyarbakırEmniyet müdürüHendek, SakaryaSakaryaSuikast

🔥 Trending searches on Wiki Türkçe:

İsrailAnkara-İstanbul Yüksek Hızlı TreniVehbi KoçSezen AksuYahya Kemal BeyatlıAntalyaFatih AltaylıAbdülkâdir GeylânîVirüs2023-24 Türkiye KupasıHalkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk BayramıArsenal FCJosé MourinhoTürkçeLa LigaBuğra GülsoyAziz Sancar2024 UEFA ülkeler sıralamasıFutbolYM3 (İstanbul metrosu)III. VladNATOHatice AslanFrank-Walter SteinmeierErbilİslamSultanahmet Camiiİnci TaneleriSüper Lig gol kralları listesiNeçirvan BarzaniCumhuriyet Halk PartisiHamursuz BayramıNuri KilligilBüyük Selçuklu İmparatorluğuTac MahalİngiltereAJetOrhan GaziMalazgirt Meydan MuharebesiDeprem69 (seks pozisyonu)Kurtlar Vadisi Pusu karakterleri listesi1 Mayıs İşçi BayramıDoctor ChaŞeyh SaidI. MuradV. Mehmedİbrahim ErkalBerat Efe ParlarNeşet ErtaşTürk lirasıFilistin DevletiAhmet KayaYorgiMara HatunArnavutlukNamık KemalŞeyh Said İsyanıKorkma Ben YanındayımAgnostisizmSalih BozokMahmut UstaosmanoğluT1 (İstanbul tramvayı)Elon MuskBrezilyaİbrahim KalınIrak ve Şam İslam DevletiSaran HoldingII. Dünya Savaşı'nda TürkiyeTürkiye'nin illeriTürk Silahlı KuvvetleriLa Liga şampiyonları listesiÇandarlı Halil PaşaTürkiye Büyük Millet Meclisi başkanları listesiTürkiye iklimiYüzölçümlerine göre ülkeler listesi🡆 More