Nauru: Büyük Okyanus'ta bir ada devleti

Nauru (/nɑːˈʊəruː/ (yardım·bilgi) nah-OO-roo), resmî adıyla Nauru Cumhuriyeti (Nauruca: Repubrikin Naoero) ve eskiden Pleasant Adası olarak bilinen, Orta Pasifik'te bulunan bir Mikronezya ada ülkesi ve mikro devlettir.

En yakın komşusu 300 kilometre (186 mi) doğusunda yer alan Kiribati'nin Banaba Adası'dır. Tuvalu'nun kuzeybatısında, Solomon Adaları'nın 1300 kilometre (810 mil) kuzeydoğusunda, Papua Yeni Gine'nin doğu-kuzeydoğusunda, Mikronezya Federal Devletleri'nin güneydoğusunda ve Marshall Adaları'nın güneyinde yer alır. Sadece 21 km²'lik yüzölçümü ile Nauru, Vatikan ve Monako'nun ardından dünyanın en küçük üçüncü ülkesi, en küçük cumhuriyeti ve en küçük ada ülkesidir. 2011 sayımına göre 10.084 kişilik nüfusu ile Vatikan'dan sonra en az nüfusa sahip olan ülkedir. Ayrıca Nauru %61 oranla Dünya'da obezite oranının en yüksek olduğu ülkedir. Bunun nedeni işlenmiş gıda ve fast food tüketiminin aşırı olması olarak gösterilebilir.

Nauru
Repubrikin Naoero (Nauruca)
Republic of Nauru (İng.)
Nauru Cumhuriyeti
Slogan
"God's Will First"
Millî marş
Nauru Bwiema
("Song of Nauru")
Nauru haritadaki konumu
Nauru konumu
BaşkentYaren (de facto)[a]
En büyük şehirDenigomodu
Resmî dil(ler)İngilizce, Nauruca
DemonimNaurulu
HükûmetCumhuriyet
• Başkan
David Adeang
Yüzölçümü
• Toplam
21 km2 (239.)
• Su (%)
0,57
Nüfus
• 2018 tahminî
10.670 (228..)
• 2011 sayımı
10.084
• Yoğunluk
480/km2 (12.)
GSYİH (SAGP)2020 tahminî
• Toplam
127 milyon $ (187.)
• Kişi başına
9.875 $ (112..)
GSYİH (nominal)2020 tahminî
• Toplam
114 milyon $ (193.)
• Kişi başına
8.867 $ (66.)
Para birimiAvustralya doları (AUD)
Zaman dilimiUTC+12
Trafik akışısol
Telefon kodu+674
İnternet alan adı.nr
a. ^ Nauru'nun resmî bir başkenti yoktur. Ancak Yaren, Nauru'nun en büyük yerleşim yeridir. Meclis Yaren şehrindedir.

M.Ö. 1000 yıllarında Mikronezyalılar tarafından yerleşilen Nauru, 19. yüzyılın sonlarında Alman İmparatorluğu tarafından ilhak edilmiş ve koloni haline getirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nauru; Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık tarafından yönetilen bir Milletler Cemiyeti Mandası haline geldi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nauru, Japon birlikleri tarafından işgal edildi. Savaş sona erdikten sonra ülke Birleşmiş Milletler vesayetine girdi. Nauru 1968 yılında bağımsızlığını kazandı ve 1969 yılında Pasifik Topluluğu'nun (PT) bir üyesi oldu.

Nauru'nun, yüzeye yakın zengin yataklara sahip bir fosfat kayası adası olması sebebiyle, üzerinde bir asırdan fazla bir süre boyunca açık ocak madenciliği yapılmıştır. Ancak bu durum ülkenin doğasına ciddi zarar vermiş ve ada ülkesinin genellikle "kaynak laneti" ya da "bolluk paradoksu" olarak adlandırılan durumdan muzdarip olmasına sebep olmuştur. Adadaki fosfat 1990'larda tükendi ve kalan rezervler ekonomik olarak çıkarılmaya uygun durumda değildir. Nauru, gelir yaratabilmek için kısa bir süreliğine vergi cenneti ve yasadışı kara para aklama merkezi haline geldi. 2001'den bu yana birkaç kez, Avustralya'nın göçmenleri sınırdışı etmek gibi amaçlarla kullandığı gözaltı tesisi olan Nauru Bölgesel Gözaltı Merkezi'ni işletmek karşılığında Avustralya Hükümeti'nden yardım kabul etmiştir. Avustralya'ya olan yoğun bağımlılığın bir sonucu olarak, bazı kaynaklar Nauru'yu Avustralya'ya bağımlı devlet olarak tanımlamıştır. Nauru, Birleşmiş Milletler, Milletler Topluluğu ve Afrika, Karayip ve Pasifik Devletleri Örgütü üyesidir.

Nauru ekonomisi, 1980'li yılların başlarında yükselmiştir. Nauru'da deniz kuşlarının dışkılarından oluşan guano rezervleri mevcuttur ve bu rezervler fosfat ve potasyum açısından zengindir. Nauru ekonomisi bu guano rezervlerine bağlıdır. Önemli ihtiyaçlar ithal edilmektedir. Küçük ölçekli madencilik hala Nauru Fosfat Şirketi olarak bilinen RONPhos tarafından yapılmaktadır.

Nauru'nun başkenti (de facto) Yaren, en büyük şehri Boe'dir.

Tarihçe

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
1880'lerde Nauru İç Savaşı sırasında bir Nauru savaşçısının fotoğrafı

Nauru'ya ilk olarak en az 3.000 yıl önce Mikronezyalılar yerleşmiştir ve olası Polinezya etkisine dair kanıtlar bulunmaktadır. Nauru tarih öncesi hakkında nispeten az şey bilinmektedir, ancak adanın uzun bir izolasyon dönemi geçirdiğine inanılmaktadır, bu da ada sakinleri arasında gelişen farklı dili açıklamaktadır. Nauru'da geleneksel olarak 12 klan veya kabile vardı ve günümüzde bu kabileler, ülkenin bayrağındaki on iki köşeli yıldızla temsil edilmektedir. Geleneksel olarak Naurulular soylarını anasoylu olarak takip ederlerdi. Ada halkı su ürünleri yetiştiriciliği yapıyordu: yavru süt balıkları (Nauru dilinde ibija olarak bilinir) yakalıyor, onları tatlı suya alıştırıyor ve Buada Lagünü'nde yetiştiriyorlardı. Beslenme düzenlerinde hindistan cevizi ve pandanus meyvesi gibi yerel gıdalar da bulunmaktaydı. "Nauru" adı Nauruca'da "sahile gidiyorum" anlamına gelen Anáoero kelimesinden türemiş olabileceği düşünülmektedir.

1798 yılında İngiliz deniz kaptanı John Fearn, 300 tonluk ticaret gemisi Hunter ile Nauru'yu gördüğünü bildiren ilk Batılı oldu ve çekici görünümü nedeniyle "Hoş Ada" anlamına gelen "Pleasant Island" olarak adlandırdı. 1826'dan itibaren Naurulular, bölgede balina avcılığı yapan ve buradan geçen ticaret gemilerinin; erzak ve taze içme suyu ihtiyaçları için adaya gelmesi ile Avrupalılarla düzenli olarak temas kurmaya başladılar. Yelken çağında son balina avcısı 1904 yılında adaya uğramıştır.

Bu sıralarda, Avrupa gemilerinden firar edenler adada yaşamaya başladı. Ada sakinleri yiyeceklerini alkollü palmiye şarabı ve ateşli silahlarla takas ediyorlardı. Ateşli silahlar 1878'de başlayan ve 10 yıl süren Nauru İç Savaşı sırasında kullanıldı.

Büyük Britanya ile yapılan bir anlaşmanın ardından Nauru, 1888 yılında Almanya tarafından ilhak edildi ve idari amaçlarla Almanya'nın Marshall Adaları Protektorası'na dahil edildi. Almanların gelişi iç savaşı sona erdirdi ve adanın yönetim şekli olarak krallık benimsendi. Bu krallardan en bilineni Kral Auweyida'dır. Gilbert Adaları'ndan Hristiyan misyonerler 1888'de adaya geldi. Alman yerleşimciler adaya "Nawodo" ya da "Onawero" adını verdiler. Almanlar Nauru'yu neredeyse otuz yıl boyunca yönetti. Naurulu bir kadınla evlenen Alman tüccar Robert Rasch, 1890 yılında atanan ilk yöneticiydi.

Nauru'daki fosfat 1900 yılında araştırmacı Albert Fuller Ellis tarafından keşfedildi. Pasifik Fosfat Şirketi 1906 yılında Almanya ile anlaşarak rezervleri işletmeye başladı ve ilk sevkiyatını 1907 yılında ihraç etti. 1914 yılında I. Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından Nauru, Avustralya birlikleri tarafından ele geçirildi. 1919'da İtilaf Devletleri tarafından Nauru'nun V. George'in yönetiminde bir Milletler Cemiyeti mandası olması kararlaştırıldı. Birleşik Krallık, Avustralya ve Yeni Zelanda hükûmetleri arasında 1919 yılında imzalanan Nauru Adası Anlaşması, adanın idaresini ve fosfat yataklarının hükûmetler arası bir İngiliz Fosfat Komisyonu (BPC) tarafından çıkarılmasını öngörüyordu. Milletler Cemiyeti mandasının şartları 1920 yılında hazırlandı.

Adada 20. yüzyılın başlarında bir grip salgını ve devam eden sömürgeci çekişmeler yaşanmış, yerli Naurulular arasında ölüm oranı yüzde 18'e gelmişti. 1923'te Milletler Cemiyeti Avustralya'ya Nauru'yu idare yetkisi verdi, Birleşik Krallık ve Yeni Zelanda da eş idareci olarak görev aldı. 6 ve 7 Aralık 1940'ta Alman kruvazörleri Komet ve Orion, Nauru yakınlarında beş ikmal gemisini batırdı. Komet daha sonra Nauru'nun fosfat madenciliği alanlarını, petrol depolama depolarını ve gemi yükleme alanını bombaladı.

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
ABD Ordusu Hava Kuvvetleri Nauru'daki Japon uçak pistini bombalıyor, 1943.

Japon birlikleri 25 Ağustos 1942'de Nauru'yu işgal etti. Japonlar 2 havaalanı inşa ederek Nauru'ya gıda malzemelerinin ulaşmasını engelledi. Japonlar, 1200 Naurulu'yu yine Japonya tarafından işgal edilen Chuuk Adaları'nda işçi olarak çalıştırmak üzere sınır dışı etti. İtilaf Devletlerinin, Pasifik adalarından Japonya'nın ana adalarına doğru ada zıplaması stratejisinin bir parçası olarak Nauru atlandı ve ilgisiz bırakılarak adeta "kaderine terk edildi". Nauru nihayet 13 Eylül 1945'te komutan Hisayaki Soeda'nın adayı Avustralya Ordusu ve Avustralya Kraliyet Donanmasına teslim etmesiyle özgür oldu. Japonya'nın teslim olma isteği, HMAS Diamantina savaş gemisinde Birinci Avustralya Ordusu Komutanı Korgeneral Vernon Sturdee'yi temsil eden Tuğgeneral J. R. Stevenson tarafından kabul edildi. Japon esaretinden kurtulan 745 Naurulu, Ocak 1946'da BPC gemisi Trienza ile Chuuk'tan ülkelerine iade edildi.

1947 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık'ın kayyım olarak yer aldığı bir kayyımlık kurulmuştur. Bu düzenlemeler uyarınca Birleşik Krallık, Avustralya ve Yeni Zelanda ortak bir idare makamı olmuştur. Nauru Adası Anlaşması, ilk yöneticinin beş yıllığına Avustralya tarafından atanmasını ve sonraki atamaların üç hükûmet tarafından kararlaştırılmasını öngörüyordu. Ancak uygulamada idari yetki sadece Avustralya tarafından kullanıldı.

1947'de Birleşmiş Milletler tarafından Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık'ın mütevelli olduğu bir vesayet bölgesi kurulmuştur. Buna göre Nauru üzerinde Birleşik Krallık, Avustralya ve Yeni Zelanda ortak bir yönetimi olacaktı. Nauru Adası Anlaşması, ilk yöneticinin beş yıllığına Avustralya tarafından atanmasını ve sonraki atamaların üç hükûmet tarafından kararlaştırılmasını öngörüyordu. Ancak uygulamada idari yetki tek başına Avustralya tarafından kullanıldı.

Çinli guano madeni işçilerinin ücret ve koşullar nedeniyle greve gitmesiyle 1948 Nauru ayaklanmaları meydana gelmiştir. Bunun üzerine Avustralya yönetimi olağanüstü hal ilan etmiş; Avustralya yerel polisi ile yerel halktan ve Avustralyalı yetkililerden oluşan silahlı gönüllüler harekete geçirilmiştir. Hafif makineli tüfek ve diğer ateşli silahları kullanan bu kişiler, Çinli işçilere ateş açarak iki kişinin ölümüne ve on altı kişinin yaralanmasına neden olmuştur. İşçilerden yaklaşık 50'si tutuklanmış ve bunlardan ikisi gözaltındayken süngülenmek suretiyle öldürülmüştür. Mahkumları süngüleyen asker yargılanmış, ancak daha sonra yaralamanın "kazara" olduğu gerekçesiyle beraat etmiştir. Sovyetler Birliği ve Çin hükûmetleri bu olay nedeniyle Birleşmiş Milletler'de Avustralya aleyhine resmi şikayette bulunmuştur.

1964 yılında Nauru nüfusunun Avustralya'nın Queensland kıyılarındaki Curtis Adası'na taşınması önerildi. O zamana kadar Nauru'da Avustralya, İngiltere ve Yeni Zelanda'dan şirketler tarafından yoğun bir şekilde fosfat madeni çıkarılmış, bu da adaya o kadar zarar vermişti ki adanın 1990'larda yaşanmaz hale geleceği düşünülüyordu. Adanın rehabilite edilmesi mali açıdan imkansız olarak görülüyordu. 1962 yılında Avustralya Başbakanı Robert Menzies, madenciliğe dahil olan üç ülkenin Nauru halkı için bir çözüm sağlama yükümlülüğü olduğunu söyledi ve Nauru halkının yaşayacağı yeni bir ada bulmayı önerdi. 1963 yılında Avustralya Hükûmeti, Curtis Adası'ndaki (Nauru'dan oldukça büyük olan) tüm arazinin satın alınmasını, Naurululara ada üzerinde serbest mülkiyet hakkı sunulmasını ve Nauruluların Avustralya vatandaşı olmasını önerdi. Nauruluları Curtis Adası'na yerleştirmenin maliyetinin, konut ve altyapı inşaatı, tarım ve balıkçılık endüstrilerinin kurulması bedelleri de dahil olmak üzere, 10 milyon £ olacağı tahmin ediliyordu. Ancak, Nauru halkı Avustralya vatandaşı olmak istememiş, bağımsızlıklarını devam ettirebilmek için Curtis Adası üzerinde egemenlik verilmesini istemiş; ancak Avustralya bunu kabul etmemiştir. Bunun üzerine Nauru, Curtis Adası'na taşınma teklifini reddetmiş ve toprakları üzerindeki maden işletmelerini kendisinin işleteceği bağımsız bir ulus olmayı seçmiştir.

Nauru Ocak 1966'da kendi kendini yönetmeye başladı ve iki yıllık bir anayasa komisyonunun ardından 31 Ocak 1968'de kurucu başkan Hammer DeRoburt yönetiminde bağımsızlığını ilan etti. 1967'de Nauru halkı İngiliz Fosfat Şirketi'nin varlıklarını satın aldıktan sonra, Haziran 1970'te varlıkların kontrolü yerel bir şirket olan Nauru Fosfat Şirketi'ne (NPC) geçti. Madenlerden elde edilen gelir Nauruluları bir dönem için dünyanın en zengin insanları arasına soktu. 1989 yılında Nauru, Avustralya'nın adayı yönetmesinin ve Avustralya'nın fosfat madenciliğinin neden olduğu çevresel zararı gidermemesi nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nda Avustralya aleyhine dava açtı. Dava, Nauru'nun mayınlı alanlarının temizlenmesini de içeren bir için mahkeme dışı bir uzlaşma ile sonuçlandı.

Coğrafya

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 

Nauru 21 kilometrekarelik (8.1 metrekare), güneybatı Pasifik Okyanusu'ndaki oval şekilli ada, ekvatorun güneyinde 55.95 kilometre (34.77 mi). Adanın çevresi alçakta maruz kalan ve tepelerle noktalı mercan kayalığı ile çevrilidir. Resifin varlığı bir limanın kurulmasını engellemiş olmasına rağmen, resif içerisindeki kanallar küçük teknelerin adaya ulaşmasına izin vermektedir. 150 ila 300 metre (490 ila 980 ayak) genişlikte verimli bir sahil şeridi, sahilden içeride uzanmaktadır.

Mercan kayalıkları, Nauru'nun merkezi platosunu çevrelemektedir. Platonun Komuta Sırtı olarak adlandırılan en yüksek noktası deniz seviyesinden 71 metre (233 ayak) yüksektir.

Nauru'daki tek verimli alanlar hindistan cevizi ağaçlarının geliştiği dar kıyı kuşağındadır. Buada Lagünü'nün etrafındaki arazi, muzları, ananasları, sebzeleri, pandanus ağaçlarını ve tomano ağacı gibi yerli sert ağaçları destekler.

İklim

Nauru'nun iklimi, ekvatora ve okyanusa yakınlığı nedeniyle yıl boyunca sıcak ve çok nemlidir. Nauru'ya Kasım ve Şubat ayları arasında muson yağmurları yağar. Yıllık yağış miktarı oldukça değişkendir ve El Niño-Güney Salınımı'ndan etkilenir. Nauru'da sıcaklık gün boyunca 30 ila 35 °C (86 ila 95 °F) arasında değişirken, geceleri genellikle 25 °C (77 °F) görülmektedir.

Nauru'da akarsu ve nehir bulunmamaktadır. Bu nedenle binaların çatılarında, yağmur suyu toplama depoları bulunmaktadır.

Yaren, Nauru İçin İklim Bilgisi
Aylar Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Yıl
En sıcak °C (°F) 34
(93)
37
(99)
35
(95)
35
(95)
32
(90)
32
(90)
35
(95)
33
(91)
35
(95)
34
(93)
36
(97)
35
(95)
37
(99)
Ortalama yüksek °C (°F) 30
(86)
30
(86)
30
(86)
30
(86)
30
(86)
30
(86)
30
(86)
30
(86)
30
(86)
31
(88)
31
(88)
31
(88)
30
(86)
Günlük ortalama °C (°F) 27
(81)
27
(81)
27
(81)
27
(81)
27
(81)
27
(81)
27
(81)
27
(81)
27
(81)
28
(82)
28
(82)
27
(81)
27
(81)
Ortalama düşük °C (°F) 25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
25
(77)
En düşük °C (°F) 21
(70)
21
(70)
21
(70)
21
(70)
20
(68)
21
(70)
20
(68)
21
(70)
20
(68)
21
(70)
21
(70)
21
(70)
20
(68)
Ortalama yağış mm (inç) 280
(11.02)
250
(9.84)
190
(7.48)
190
(7.48)
120
(4.72)
110
(4.33)
150
(5.91)
130
(5.12)
120
(4.72)
100
(3.94)
120
(4.72)
260
(10.24)
2.080
(81,89)
Kaynak: Weatherbase

Ekoloji

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru'nun havadan görünüşü

Bitki örtüsünün eksikliği ve fosfat madenciliğinin sonuçları nedeniyle adada faunal çeşitlilik sınırlıdır. Yaşam alanlarının tahrip edilmesi nedeniyle pek çok yerli kuş türü ya yok olmuş ya da nadir hale gelmiştir. Adaya özgü yaklaşık 60 kayıtlı damarlı bitki türü bulunmakta olup, bunların hiçbiri endemik değildir. Hindistan cevizi yetiştiriciliği, madencilik ve tanıtılan türler, yerel bitki örtüsünü ciddi şekilde bozmuştur.

Yerli kara memelileri bulunmamakla birlikte, adada yerli böcekler, kara yengeçleri ve kuşlar, endemik Nauru saz kamışçını dahil olmak üzere bulunmaktadır. Polinezya faresi, kediler, köpekler, domuzlar ve tavuklar gemilerle Nauru'ya getirilmiştir. Mercan kayalığındaki deniz yaşamının çeşitliliği, adada turistler için popüler bir etkinlik olan balıkçılığı teşvik etmektedir; ayrıca dalış ve şnorkelle yüzme de popülerdir.

Siyaset

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru Parlamentosu

Nauru Cumhurbaşkanı, 19 üyeli tek meclisli parlamentonun başında olan David Adeang'dır. Ülke, Birleşmiş Milletler, Milletler Topluluğu ve Asya Kalkınma Bankası'nın bir üyesidir. Nauru ayrıca Milletler Topluluğu Oyunları ve Olimpiyat Oyunları'na katılmaktadır. Yakın zamanda Nauru, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'na (IRENA) üye ülke oldu. Nauru Cumhuriyeti, Nisan 2016'da Uluslararası Para Fonu'nun 189. üyesi oldu.

Nauru, parlamenter sisteme dayalı bir cumhuriyettir. Cumhurbaşkanı hem devlet başkanı hem de hükûmet başkanıdır ve cumhurbaşkanı olarak kalması parlamentonun güvenine bağlıdır. 19 parlamento koltuğu için her üç yılda bir seçim yapılır. Parlamento, üyeleri arasından cumhurbaşkanını seçer ve cumhurbaşkanı beş ila altı üyeden oluşan bir kabine atar. 2021 referandumu sonucunda, sonradan vatandaşlığa kabul edilen kişilerin ve onların soyundan gelenlerin parlamentoya girmesi yasaklandı.

Nauru, siyasi partiler için herhangi bir resmi yapıya sahip değildir ve adaylar genellikle bağımsız olarak göreve talip olur; mevcut parlamentonun on beş üyesi bağımsızdır. Nauru politikasında aktif olan dört parti, Nauru Partisi, Demokrat Parti, Önce Nauru ve Merkez Parti'dir. Ancak, hükûmet içindeki ittifaklar genellikle parti bağlılığından ziyade geniş aile bağlarına dayanır.

1992'den 1999'a kadar Nauru, Nauru Adası Konseyi (NIC) olarak bilinen yerel bir hükûmet sistemine sahipti. Bu, 1951'de kurulan Nauru Yerel Hükûmet Konseyi'nin halefiydi. Bu dokuz üyeli konsey, belediye hizmetleri sağlamak için tasarlanmıştı. NIC, 1999'da feshedilerek, tüm varlıklar ve yükümlülükler ulusal hükûmete devredildi. Nauru'da icar, yani arazinin kiraya verilmesi, alışılmadık bir durumdur. Tüm Naurulular adadaki tüm araziler üzerinde belli haklara sahiptir, bu araziler bireyler ve aile grupları tarafından sahiplenilmiştir. Hükûmet ve şirketlerin herhangi bir arazisi yoktur ve arazi kullanımı için arazi sahipleri ile kiralama anlaşması yapmak zorundadırlar. Naurulular dışındakiler adada arazi sahibi olamaz.

Nauru Yüksek Mahkemesi, Başyargıç tarafından yönetilir ve anayasal konularda en üst düzeydedir. Diğer davalar iki yargıçlı Temyiz Mahkemesi'ne taşınabilir. Parlamento, mahkeme kararlarını geçersiz kılamaz. Tarihsel olarak, Temyiz Mahkemesi kararları Avustralya Yüksek Mahkemesi'ne taşınabilirken, bu durum nadiren gerçekleşmiş ve Avustralya mahkemesinin temyiz yetkisi, Nauru Hükûmeti'nin düzenlemeyi tek taraflı olarak sonlandırmasıyla 12 Mart 2018'de tamamen sona ermiştir. Alt mahkemeler, İlçe Mahkemesi ve Aile Mahkemesi'ni içerir ve her ikisi de Yüksek Mahkeme'nin sulh hakimi olan bir hakimi tarafından yönetilir. İki diğer yarı-yargısal organlar ise, Kamu Hizmeti Temyiz Kurulu ve Polis Temyiz Kurulu olup, her ikisi de Başyargıç tarafından yönetilir.

Dış ilişkiler

1968'deki bağımsızlığını takiben Nauru, Milletler Topluluğu'na Özel Üye olarak katıldı; 1999'da tam üye oldu. Ülke, 1991'de Asya Kalkınma Bankası'na ve 1999'da Birleşmiş Milletlere kabul edildi. Nauru, Güney Pasifik Bölgesel Çevre Programı, Pasifik Topluluğu ve Güney Pasifik Uygulamalı Jeobilim Komisyonu'nun bir üyesidir. Şubat 2021'de, Nauru, Henry Puna'nın Pasifik Adaları Forumu'nun genel sekreteri olarak seçilmesine ilişkin bir anlaşmazlık sonrasında Marshall Adaları, Kiribati ve Mikronezya Federasyon Devletleri ile ortak bir açıklama yaparak Forum'dan resmi olarak çekileceğini duyurdu.

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Naurulu polis adayları eğitim görüyor. Nauru'nun silahlı kuvvetleri yoktur, ancak sivil kontrol altında küçük bir polis gücü vardır.

Nauru'nun silahlı kuvvetleri bulunmamaktadır, ancak sivil kontrol altında küçük bir polis gücü vardır. Avustralya, iki ülke arasındaki gayri resmi bir anlaşma gereğince Nauru'nun savunmasından sorumludur. Avustralya ile Nauru arasında Eylül 2005'te imzalanan mutabakat zaptı, Nauru'ya mali yardım ve bütçeyi hazırlamak üzere bir Maliye Bakanı ile sağlık ve eğitim danışmanları da dahil olmak üzere teknik yardım sağlamaktadır. Bu yardım, Nauru'nun Avustralya'ya giriş başvuruları değerlendirilirken sığınmacıları barındırması karşılığında yapılmaktadır. Nauru, resmi para birimi olarak Avustralya dolarını kullanmaktadır.

Nauru, Birleşmiş Milletler üyesi olarak konumunu, Tek Çin politikası kapsamında birinden diğerine tanınmasını değiştirerek hem Tayvan 'dan (resmi olarak Çin Cumhuriyeti veya ÇC) hem de anakara Çin'den (resmi olarak Çin Halk Cumhuriyeti veya ÇHC) mali destek almak için kullanmıştır. 21 Temmuz 2002 tarihinde Nauru, ÇHC ile diplomatik ilişkiler kurmak için bir anlaşma imzalamış ve bu işlem için ÇHC'den 130 milyon ABD Doları kabul etmiştir (2022 yılında 203 milyon ABD Doları). Buna karşılık ÇC iki gün sonra Nauru ile diplomatik ilişkilerini kesmiştir. Nauru daha sonra 14 Mayıs 2005 tarihinde ÇC ile yeniden bağlantı kurmuş ve ÇHC ile diplomatik bağlar 31 Mayıs 2005 tarihinde resmen kesilmiştir. 15 Ocak 2024 tarihinde Nauru ÇC ile bağlarını tekrar kopardı ve ÇHC ile diplomatik ilişkileri yeniden kurdu.

2008 yılında Nauru, Kosova'yı bağımsız bir ülke olarak tanıdı ve 2009 yılında Nauru, Rusya, Nikaragua ve Venezuela'dan sonra Abhazya'yı tanıyan dördüncü ülke oldu. Bu tanımanın sonucu olarak Rusya'nın Nauru'ya 50 milyon ABD doları tutarında insani yardım sağladığı iddia edilmiştir (2022'de 67.1 milyon ABD doları). 15 Temmuz 2008'de, Nauru hükûmeti, Rusya'dan alınan 9 milyon ABD doları tutarındaki kalkınma yardımı ile finanse edilen bir liman yenileme programını duyurdu (2022'de 12.1 milyon ABD doları). Nauru hükûmeti, bu yardımın Abhazya ve Güney Osetya'nın tanınmasıyla ilgili olmadığını iddia etmiştir.

Nauru'nun gelirinin önemli bir kısmı Avustralya'dan gelen yardımlardan oluşmaktadır. 2001 yılında, 438 mülteciyi karaya oturmuş 20 metre uzunluğundaki bir tekneden kurtaran Norveç gemisi MV Tampa, Avustralya'ya yanaşmak istemiştir. Tampa olayı olarak bilinen bu olayda, gemiye giriş izni verilmemiş ve Avustralya askerleri gemiye çıkmıştır. Mülteciler sonunda Avustralya Kraliyet Donanması'na ait HMAS Manoora gemisine yüklenerek, daha sonra Howard hükûmetinin Pasifik Çözümü'nün bir parçası haline gelecek gözaltı tesislerinde tutulmak üzere Nauru'ya götürülmüştür. Nauru, Avustralya'dan aldığı yardım karşılığında bu mülteciler için State House ve Topside adı verilen iki gözaltı merkezi işletmiştir. Kasım 2005'e gelindiğinde, Nauru'ya 2001'de ilk gönderilenlerden sadece iki mülteci, Mohammed Sagar ve Muhammad Faisal kalmıştı ve nihayetinde Sagar 2007'nin başında yeniden yerleşti. Avustralya hükûmeti, 2006'nın sonu ve 2007'nin başında Nauru'ya başka sığınmacı grupları gönderdi. Mülteci merkezi 2008'de kapatıldı; ancak Avustralya hükûmetinin Ağustos 2012'de Pasifik Çözümü'nü yeniden benimsemesinin ardından yeniden açıldı. ABD Atmosferik Radyasyon Ölçüm Programı, adada bir iklim izleme tesisi işletmektedir.

Mart 2017'de BM İnsan Hakları Konseyi'nin 34. olağan oturumunda Vanuatu; Nauru ve diğer bazı Pasifik ülkeleri adına ortak bir açıklama yaparak 1963'ten bu yana Endonezya tarafından işgal altında tutulan Batı Yeni Gine'deki insan hakları ihlali iddailarını gündeme getirdi ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden bir rapor hazırlamasını talep etti. Endonezya bu iddiaları reddetti. 50 yıllık Papua çatışması sırasında 100.000'den fazla Papualı öldüğü tahmin edilmektedir.

Uluslararası Af Örgütü o zamandan beri Nauru'da yaşayan savaş mültecilerinin koşullarını bir "dehşet" olarak tanımladı, sekiz yaşından küçük çocukların intihara teşebbüs ettiği ve kendine zarar verme eylemlerinde bulunduğu bildirildi. 2018'de bu durum, otuz kadar çocuğun vazgeçme sendromu adı ile bilinen bir tür travmatik sendrom yaşamasının ardından bir "ruh sağlığı krizi" olarak dikkat çekti.

İdari bölgeler

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru idari haritası

Nauru, sekiz seçim çevresinde gruplandırılan ve ayrıca köylere bölünen on dört idari bölgeye ayrılmıştır. En kalabalık ili 1804 nüfuslu Denigomodu'dur. Denigomodu nüfusunun 1497'si "Location" adlı bir RONPhos yerleşiminde ikamet etmektedir. Aşağıdaki tablo 2011 nüfus sayımına göre il bazlı nüfusu göstermektedir.

Sayı İl Eski
adı
Alan
(ha)
Nüfus
(2011)
Köy
sayısı
Yoğunluk
(kişi/ha)
1 Aiwo Aiue 110 1,220 8 11.1
2 Anabar Anebwor 150 452 15 3.0
3 Anetan Añetañ 100 587 12 5.9
4 Anibare Anybody 310 226 17 0.7
5 Baitsi Beidi, Baiti 120 513 15 4.3
6 Boe Boi 50 851 4 17.0
7 Buada Arenibok 260 739 14 2.8
8 Denigomodu Denikomotu 118 1,804 17 15.3
9 Ewa Eoa 120 446 12 3.7
10 Ijuw Ijub 110 178 13 1.6
11 Meneng Meneñ 310 1,380 18 4.5
12 Nibok Ennibeck 160 484 11 3.0
13 Uaboe Ueboi 80 318 6 3.0
14 Yaren Moqua 150 747 7 4.0
Nauru Naoero 2,120 10,084 169 4.8

Ekonomi

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru'nun uydudan görüntüsü 2002

Nauru ekonomisi 1970'lerde en güçlüydü ve GSYİH 1981'de zirveye ulaştı. Bu eğilim, ekonomik çıktısının büyük bir kısmını oluşturan fosfat madenciliğinden kaynaklanıyordu. Madencilik 1980'lerin başından itibaren düşüşe geçmiştir. Ülkede kaynak sayısı az olduğundan, ihtiyaçların çoğu ithal edilmektedir. Küçük ölçekli madencilik halen, eskiden Nauru Fosfat Şirketi olarak bilinen RONPhos tarafından yürütülmektedir. Hükûmet, RONPhos'un kazançlarının bir yüzdesini Nauru Phosphate Royalties Trust adı kuruma yatırmaktadır. Bu kurum, fosfat rezervleri tükendikten sonra vatandaşları desteklemeyi amaçlayan uzun vadeli yatırımları yönetmektedir.

Kötü yönetim nedeniyle kurumun sabit ve cari varlıkları önemli ölçüde azaldı ve hiçbir zaman tam olarak toparlanmama ihtimali de mevcut. Başarısız yatırımlar arasında 1993 yılında Leonardo the Musical'ın finanse edilmesi de vardı. Sydney'deki Mercure Hotel ve Melbourne'deki Nauru House 2004 yılında borçları finanse etmek için satıldı ve Air Nauru'nun tek Boeing 737'si Aralık 2005'te geri alındı. Uçak Haziran 2006'da bir Boeing 737-300 yolcu uçağı ile değiştirildikten sonra normal hava hizmeti yeniden başladı. 2005 yılında şirket Melbourne'de kalan gayrimenkulü olan Savoy Tavern'i de 7,5 milyon dolara sattı (2022'de 10,9 milyon ABD doları).

Kurumun değerinin 1991'de 1,3 milyar A$'dan 2002'de 138 milyon A$'a düştüğü tahmin edilmektedir (2022 doları ile 2,79 milyar A$'dan 229 milyon A$'a). Nauru şu anda hükûmetin birçok temel işlevini yerine getirecek paradan yoksundur; örneğin Nauru Ulusal Bankası iflas etmiştir. CIA World Factbook 2005 yılında kişi başına düşen GSYİH'nın 5.000 ABD doları olduğunu tahmin etmiştir. Asya Kalkınma Bankası'nın Nauru hakkındaki 2007 ekonomik raporunda kişi başına düşen GSYİH'nın 2.400 ila 2.715 ABD doları olduğu tahmin edilmiştir.

Nauru'da kişisel vergilendirme bulunmamaktadır. İşsizlik oranının yüzde 23 olduğu tahmin edilmektedir ve hükûmet işi olanların yüzde 95'ini istihdam etmektedir. Asya Kalkınma Bankası, yönetimin ekonomik reformları uygulamak için güçlü bir kamu yetkisine sahip olmasına rağmen, fosfat madenciliğine bir alternatifin yokluğunda, orta vadeli görünümün dış yardıma bağımlılığın devam edeceği yönünde olduğunu belirtmektedir. Turizm ekonomiye önemli bir katkı sağlamamaktadır.

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru'nun ikincil madenlerinden birinin bulunduğu bölgede fosfat madenciliğinden geriye kalan Kireçtaşı tepecikleri

1990'larda Nauru bir vergi cenneti haline geldi ve yabancı uyruklulara ücret karşılığında pasaport vermeye başladı. Hükûmetler arası Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Nauru'yu kara para aklamaya karşı mücadelesinde 15 "işbirliği yapmayan" ülkeden biri olarak tanımladı. 1990'larda Nauru'da sadece 25.000 ABD Doları (2022'de 40.572 ABD Doları) karşılığında lisanslı bir banka kurmak mümkündü ve başka hiçbir gereklilik aranmamaktaydı. FATF'ın baskısı altında, Nauru 2003 yılında kaçınma karşıtı mevzuatı uygulamaya koymuş ve bunun ardından yabancı sıcak para ülkeyi terk etmiştir. Ekim 2005'te, mevzuattan ve uygulanmasından elde edilen tatmin edici sonuçların ardından, FATF işbirliği yapmayan ülke tanımını kaldırmıştır.

Nauru gözaltı merkezi 2001'den 2007'ye kadar ülke için önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Naurulu yetkililer merkezin Avustralya tarafından kapatılmasına endişeyle tepki göstermiştir. Şubat 2008'de dönemin Dışişleri Bakanı Kieren Keke, merkezin kapatılmasının 100 Naurulunun işini kaybetmesine yol açacağını ve ada nüfusunun yüzde 10'unu doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini belirtmiş ve "Birdenbire gelirsiz kalacak olan çok sayıda ailemiz var. Bazı sosyal yardımlar sağlamanın yollarını arıyoruz ancak bunu yapma kapasitemiz çok sınırlı. Kelimenin tam anlamıyla önümüzde büyük bir işsizlik krizi var." ifadelerini kullanmıştır. Gözaltı merkezi Ağustos 2012'de yeniden açıldı.

Temmuz 2017'de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Nauru'nun vergi şeffaflığı standartlarına ilişkin notunu yükseltti. Daha önce Nauru, uluslararası vergi şeffaflığı standartlarına ve düzenlemelerine uyabileceklerini gösteremeyen on dört ülke ile birlikte listelenmişti. OECD daha sonra Nauru'yu hızlı bir uyum sürecinden geçirdi ve ülkeye "büyük ölçüde uyumlu" notu verildi.

Dönemin Maliye Bakanı David Adeang tarafından sunulan 2017-2018 bütçesi, 128,7 milyon A$ gelir ve 128,6 milyon A$ harcama ile birlikte iki yıl içinde ülke için mütevazı bir ekonomik büyüme öngörüyordu. 2018 yılında Nauru hükûmeti, Kanadalı The Metals Company'nin yüzde yüz iştiraki olan derin deniz madencilik şirketi DeepGreen, (artık Nauru Ocean Resources Inc (NORI) olarak bilinmektedir) ile ortaklık kurarak, mineralleri ve metalleri sürdürülebilir enerji teknolojisinin geliştirilmesinde kullanılabilecek manganez nodüllerini toplamayı planlamıştır.

Demografi

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru nüfus piramidi, 2015

Temmuz 2021 itibarıyla Nauru'da 12.511 kişi yaşamaktadır. Nüfus daha önce daha fazlaydı, ancak 2006 yılında Kiribati ve Tuvalu'dan göçmen işçilerin geri dönüşü sırasında adadan 1.500 kişi ayrılmıştır. Geri dönüşün nedeni fosfat madenciliğindeki önemli işten çıkarmalar olmuştur.

Nauru, Güney Pasifik'teki en yoğun nüfuslu Batılılaşmış ülkelerden biridir.

Nauru'nun resmi dilleri Nauruca ve İngilizcedir. Nauruca, etnik Nauruların yüzde 96'sı tarafından evde konuşulan farklı bir Mikronezya dilidir. İngilizce yaygın olarak konuşulur ve hükûmet ve ticaret dilidir.

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru'da bir kilise

Ada nüfusunun ana dini Hristiyanlıktır (ana mezhepler Nauru Cemaat Kilisesi %35,71, Roma Katolik %32,96, Tanrı Meclisleri %12,98 ve Baptist %1,48). Anayasa din özgürlüğünü öngörmektedir. Hükûmet, devlete ait Nauru Fosfat Şirketi tarafından istihdam edilen yabancı işçilerin çoğunluğunun mensubu olduğu İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi ve Yehova Şahitlerinin dini uygulamalarını kısıtlamıştır. Katoliklere, Kiribati'deki Tarawa'da bulunan Tarawa ve Nauru Roma Katolik Piskoposluğu tarafından papazlık hizmeti verilmektedir.

Kültür

26 Ekim'de düzenlenen Angam Günü, iki dünya savaşı ve 1920 grip salgını sonrasında Naurulu nüfusunun toparlanması için kutlanmaktadır. Sömürgeci ve çağdaş Batı etkisi, yerli kültürü büyük ölçüde yerinden etti. Çok az sayıda eski gelenek korunmuştur ancak geleneksel müzik, sanat ve el sanatları ile balıkçılığın bazı türleri hâlâ uygulanmaktadır.

Medya

Nauru'da günlük haber yayını yoktur, ancak iki haftada bir yayınlanan Mwinen Ko adlı bir yayın vardır. Yeni Zelanda ve Avustralya'dan programlar yayınlayan devlete ait bir televizyon istasyonu Nauru Televizyonu (NTV) ve Avustralya Radyosu ve BBC'den programlar yayınlayan devlete ait ticari olmayan bir radyo istasyonu Radyo Nauru vardır.

Spor

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Linkbelt Oval'da oynanan Avustralya futbolu

Avustralya futbolu Nauru'daki en popüler spordur; futbol ve halter ülkenin ulusal sporları olarak kabul edilir. Sekiz takımlı bir Avustralya futbol ligi vardır.[1] Nauru Avustralya futbolu millî takımının adı Chiefs'tir. Nauru'da popüler olan diğer sporlar arasında voleybol, netball, balıkçılık, halter ve tenis sayılabilir. Nauru Commonwealth Oyunlarına katılır ve halter ve judo dallarında Yaz Olimpiyat Oyunlarına katılmıştır.

Nauru'nun milli basketbol takımı 1969 Pasifik Oyunları'nda mücadele etmiş ve burada Solomon Adaları ve Fiji'yi mağlup etmiştir.

Nauru ulusal yedili ragbi takımı ilk uluslararası maçını 2015 Pasifik Oyunları'nda yapmıştır.

Nauru, Yeni Zelanda'da düzenlenen 2015 Okyanusya Sevens Şampiyonası'nda mücadele etti.

Tatiller

Bağımsızlık Günü 31 Ocak tarihinde kutlanmaktadır.

Kamu Hizmetleri

Eğitim

Nauru'da okuryazarlık oranı yüzde 96'dır. Eğitim altı ila on altı yaş arası çocuklar için zorunludur ve zorunlu olmayan iki yıl daha sunulmaktadır (11 ve 12. yıllar). Adada üç ilkokul ve iki ortaokul bulunmaktadır. Ortaokullar Nauru Ortaokulu ve Nauru Koleji'dir. Nauru'da Güney Pasifik Üniversitesi'nin bir kampüsü bulunmaktadır. Bu kampüs 1987 yılında inşa edilmeden önce öğrenciler ya uzaktan ya da yurt dışında eğitim görüyorlardı. 2011 yılından bu yana Avustralya'daki New England Üniversitesi, eğitim alanında ön lisans derecesi için eğitim gören yaklaşık 30 Naurulu öğretmenle adada bir varlık oluşturdu. Bu öğrenciler eğitimlerini tamamlamak üzere lisans eğitimlerine devam edeceklerdir. Bu proje Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı tarafından finanse edilmektedir.

Sağlık

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru Uluslararası Havaalanı çevresinde dolaşan Naurulular.

UNICEF tarafından yapılan bir araştırmaya göre Nauru, 2020 yılında %2,9 ile Pasifik Ada Ülkeleri ve Bölgeleri (PICTs) bölgesindeki en yüksek çocuk ölüm oranlarından birine sahiptir.

Nauru'da 2009 yılında beklenen yaşam süresi erkekler için 60,6 yıl ve kadınlar için 68,0 yıldı.

Ortalama vücut kitle endeksi (BMI) ölçütüne göre Naurulular dünyadaki en kilolu insanlardır; erkeklerin yüzde 97'si ve kadınların yüzde 93'ü aşırı kilolu veya obezdir. 2012 yılında obezite oranı yüzde 71,7 idi. Pasifik adalarında obezite yaygındır.

Nauru, nüfusun yüzde 40'ından fazlasının etkilendiği dünyanın en yüksek tip 2 diyabet seviyesine sahiptir. Nauru'da beslenme ile ilgili diğer önemli sorunlar arasında böbrek hastalığı ve kalp hastalığı bulunmaktadır.

Ulaşım

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset 
Nauru Uluslararası Havaalanı

Adaya yalnızca Nauru Uluslararası Havalimanı hizmet vermektedir. Yolcu hizmetleri Nauru Havayolları tarafından sağlanmaktadır. Uçuşlar haftada dört gün Brisbane'e, Nadi ve Bonriki dahil olmak üzere diğer varış noktalarına sınırlı hizmetle gerçekleştirilir.

Nauru'ya Nauru Uluslararası Limanı üzerinden deniz yoluyla ulaşılabilir. Eski Aiwo Tekne Limanı'nın modernizasyon ve genişletme projesinin 2021 yılında tamamlanması bekleniyordu ancak COVID-19 salgınının neden olduğu teknik ve lojistik sorunlar nedeniyle ertelendi.

Kaynaklar

Bitkiler ve çiftçilik

Tarihsel olarak, Yerli Nauru'luların geçimlik tarım yoluyla ihtiyaç duydukları gıdanın çoğunu sağlayan bahçeleri olmuştur; en yaygın gıda bitkileri arasında hindistan cevizi, ekmek meyvesi, muz, pandanus, papaya ve guava bulunmaktadır. Fosfat madenlerinde çalışan büyük göçmen nüfusu nedeniyle, bu ülkelerde de temel gıda maddeleri olan birçok meyve ve sebze türü yetiştiriliyordu. Nauru'daki toprak, vatandaşların fosfatın çıkarıldığı yükseltilmiş fosfat platosu olan "Topside" olarak adlandırdıkları yerde çok zengindi ve son derece verimliydi ve ürün yetiştirmek için harikaydı. Ancak şu anda çoğu Nauru'lunun yaşadığı bölgede, adanın maden çıkarılmamış kıyı halkasında, toprak kalitesi sığ, alkali ve etrafını çevreleyen mercanın kaba dokusuna sahip olduğu için dünyanın en düşük toprak kalitesi arasında yer alıyor. 2011 yılında hanelerin sadece %13'ü bir bahçeye sahipti ya da mahsul yetiştiriyordu. Nauru'daki toprağın çoğu fosfat madenciliği faaliyetleri nedeniyle yok oldu ve insanlar ihtiyaç duydukları toprağı ithal etmek zorunda kaldı. Etnobotanik çalışmalar, fosfat madenciliği nedeniyle yetiştirilebilecek bitki türlerindeki azalmanın Yerli Nauruların toprakla kurdukları bağı önemli ölçüde etkilediğini göstermiştir, çünkü bitkiler kültürel kimliklerinin büyük bir parçasıdır ve yaşamlarında birçok kullanım alanına sahiptir, her bitkinin Pasifik Ada kültürlerinde ortalama 7 kullanım alanı vardır.

Gıda

Bugün Nauru'da yaşayanlar için, fosfat madenciliği nedeniyle ekilebilir arazilerin %90'ının kaybedilmesi ve insanların pirinç ve şeker gibi ağırlıklı olarak işlenmiş gıdalarla beslenmesi nedeniyle tüm gıdaların ithal edilmesi gerekiyor. Bölge sakinleri ellerinden geldiğince toprağı kurtarmaya çalışsa da, bazı araştırmacılar madencilik sona erdikten sonra bile toprağın yenilenemeyeceğini düşünüyor. Ülkenin işlenmiş ve ithal gıdalara olan bağımlılığı ile "kültürel, tarihi ve sosyal faktörler" vatandaşlarının sağlığını büyük ölçüde etkilemiştir. Tüm gıdaların ithal edilmesine rağmen, 2012-2013 yılı için yapılan Hanehalkı ve Gelir Harcamaları Araştırması (HIES), Naurualıların "yetişkin başına günlük 2.100 kalori alımını içeren" Gıda Yoksulluk Sınırına (FPL) dayalı olarak 0 gıda yoksulluğu oranına sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Gıda harici temel ihtiyaçlar

Hanehalkı ve Gelir Harcamaları Araştırması (HIES), Nauru'nun gıda yoksulluğu açısından iyi durumda olduğunu ortaya koyarken, nüfusun %24'ü ve hanelerin %16,8'i temel ihtiyaçlar (giyim, barınma, eğitim, ulaşım, iletişim, su, sanitasyon ve sağlık hizmetleri) yoksulluk sınırının altındadır. Bu, tüm Pasifik ülkeleri arasında en kötü yoksulluk endeksidir. 2017 yılında Nauru'luların yarısı yılda 9000 ABD doları ile yaşıyordu. Su kaynakları son derece sınırlı olup, DSÖ'nün kişi başına günlük 50 litre tavsiyesine rağmen adada kişi başına günlük 32 litre tatlı su düşmektedir. Yeraltı sularının büyük bir kısmı madencilik faaliyetleri, tuvaletler ve diğer ticari ve evsel atıkların atılması nedeniyle kirlenmiş olup, bu durum Naurualıların ithal suya bel bağlamasına neden olmaktadır; bu suyun fiyatı, teslimat için yakıt fiyatlarına ve yağış depolamasına yakından bağlı olduğu için değişebilmektedir. Sanitasyon tesislerine erişim kısıtlıdır ve bölge sakinlerinin sadece %66'sının güvenilir tuvaletlere erişimi vardır ve nüfusun %3'ü hala açık dışkılama yapmaktadır. Okullar, öğrencilerin kullanabileceği güvenilir tuvaletleri veya içme suları olmadığı için sık sık kapanmak zorunda kalmaktadır. Uzun süredir devam eden bir devamsızlık sorunu vardır ve mülteci ve sığınmacı çocukların yanı sıra engelli çocuklar için eğitime erişilebilirlik, Nauru'nun eğitim sektörü için endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.

Madenciliğin Naurulular ve toprakları üzerindeki etkileri

Toprak ve insanlar

1900'lü yılların başından beri Nauru'da birçok ülke tarafından fosfor madenciliği yapılmakta ve bu da arazide yıkıcı tahribata yol açmaktadır. Daha önce de belirtildiği gibi, adanın %80'i fosfor madenciliği nedeniyle kullanılamaz durumdadır ve bu da araziyi işe yaramaz ve yaşanamaz hale getiren mercan tepecikleri bırakmıştır. Arazinin bozulması, "doğal çevrenin direncinin düşmesine" neden olarak, düşük su kalitesi, daha yüksek erozyon oranları, zayıf yağış, daha yüksek kuraklık ve daha fazla CO2 emisyonu gibi birçok olumsuz sağlık ve çevresel etkiye neden olmuştur. Madencilik yoluyla verilen zarar, okyanus asitlenmesi ve kıyı erozyonu ile daha da genişlemiş ve karasal ve denizel biyolojik çeşitliliği tehdit etmiştir. Nauru halkı ayrıca fosfat tozu kirliliği ve kadmiyum kirliliği şeklinde madenciliğin su ve hava kalitesini bozan olumsuz sağlık etkileriyle de karşı karşıyadır. Sonuç olarak, UNICEF verilerine göre ARI hastalığı olan 5 yaş altı çocukların bakım arama oranı %69'dur. Madenciliğin boyutu nedeniyle, Nauru'nun 1989 yılında Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı aracılığıyla Avustralya Hükûmetinden talep ettiği maddi tazminat dışında Nauru'luların karşılaştığı tarımsal sorunları hafifletmek için şu anda yapılabilecek pek bir şey yoktur. Dava 1993 yılında 20 yıl içinde 120 milyon AUD tutarında mahkeme dışı bir ödeme ile sonuçlanmıştır.

Fosfat madenciliği, Nauru'nun sahip olduğu bitki örtüsünün ve ağaçların çoğunu ortadan kaldırarak, Ekvator'a bu kadar yakın bir adada toprağı ve insanları yoğun sıcağa karşı savunmasız bırakmıştır. Bitki örtüsünün ortadan kaldırılmasının etkileri en çok, adanın tam merkezinde bulunan ve madenciliğin büyük kısmının yapıldığı Nauru gözaltı merkezindeki mülteciler tarafından hissedilmiştir. Madenciliğin neden olduğu arazi azalması nedeniyle çoğu Naurulu'nun yaşamak zorunda kaldığı kıyı boyunca, kalan kıyı bitkileri "gölge, hayvan ve bitki habitatlarının sağlanması; rüzgar, erozyon, sel ve tuzlu su istilasından korunma; arazi stabilizasyonu; tuz spreyinin kurutucu etkilerinden korunma ve özellikle iklim değişikliğinin artan etkileriyle kıyının aşınmaya devam etmesi beklendiğinden toprak iyileştirme ve malçlama" için hayati önem taşımaktadır.

Sosyal etkiler

Fosfat madenciliği ve şimdi de derin deniz madenciliği çok uzun süredir devam ettiği için, Nauru halkını tam olarak nasıl etkilediğini ayrıştırmak zor. Araştırmacılar, 1968 yılına kadar topraklarının tam kontrolüne sahip olmadıkları için Nauru halkının muhtemelen yer duygusunu ve kültürünü kaybettiğini öne sürmektedir. Ayrıca, geçimlik tarım gibi Nauru geleneklerinin yanı sıra kendi toprakları üzerindeki haklarının ihlali ve Nauru gözaltı merkezinde devam eden insan hakları ihlalleri de belgelenmiştir. Nauru halkı son derece yüksek obezite, alkolizm, fuhuş, daha düşük ruh sağlığı oranları ve bu sorunlardan kaynaklanan sayısız diğer sağlık sorunlarıyla karşı karşıyadır. 2014 yılında Nauru İçişleri Bakanlığı ve DFAT ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından yürütülen Nauru Aile Sağlığı ve Destek Çalışması tarafından yapılan bir araştırma, adadaki romantik ilişkilerde şiddetin endişe verici bir yaygınlığa sahip olduğunu göstermiştir; araştırmaya katılan kadınların %48,1'i en az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını söylemiştir. Aynı araştırmaya katılan kadınların dörtte biri en az bir hamileliğinde şiddete maruz kaldığını ve kadınların %9,9'unun son 12 ay içinde şiddetin bir türüne maruz kaldıklarını söylemiştir. Cinsel sağlığı araştıran bir başka çalışmada, nüfusun bir kısmının %21'inde klamidya testi pozitif çıkmıştır. Aynı araştırmada, 13-15 yaş arası okul çocuklarının %30'u intihara teşebbüs ettiğini bildirmiş ve beş yaşın altındaki çocukların %24'ünde büyüme bozukluğu tespit edilmiştir. Naurulular halihazırda adada kalmanın ve yaşayabilir bir hayat sürmenin bir yolunu arıyor olsalar da, bazıları bunu yapmanın tek yolunun kalan fosforu çıkarmaya devam etmek (yaklaşık 30 yıl) olduğunu düşünüyor.

Göçmen gözaltı merkezi

Nauru Bölgesel Gözaltı Merkezi, 2001 yılında kurulmuş ve Nauru Hükûmeti tarafından işletilen, Avustralya'nın açık deniz göçmen gözaltı tesisidir. Bu tesisin kullanımı, Avustralya'nın zorunlu gözaltı politikasının bir parçasıdır. Merkezde tutulan kişiler, ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalmış, yaygın intihar ve psikiyatrik hastalıklar rapor edilmiştir. Nauru tesisi, 2001 yılında, Howard hükûmeti tarafından uygulamaya konulan Pasifik Çözümü'nün bir parçası olarak açılmıştır. Şubat 2022 itibarıyla, Nauru'da Avustralya tarafından tutulan 115 kişi bulunmaktadır ve bu durum Avustralya hükûmetine, sığınmacı başına yıllık 4 milyon dolardan fazla maliyete (günde yaklaşık 12.000 dolar) neden olmaktadır.

Kaynakça

Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset  Vikisözlük'te tanımlar Nauru: Tarihçe, Coğrafya, Siyaset  Commons'ta dosyalar
    Yönetim
    Genel bilgiler
    Gezi

Tags:

Nauru TarihçeNauru CoğrafyaNauru SiyasetNauru EkonomiNauru DemografiNauru KültürNauru Kamu HizmetleriNauru UlaşımNauru KaynaklarNauru Madenciliğin lular ve toprakları üzerindeki etkileriNauru Göçmen gözaltı merkeziNauru KaynakçaNauru Dış bağlantılarNauruAda ülkesiBanaba AdasıBüyük OkyanusDosya:En-us-Nauru.oggDünyaEn-us-Nauru.oggFast foodKiribatiMarshall AdalarıMikronezyaMikronezya Federal DevletleriMonakoNüfusa göre ülkeler ve bağımlı topraklar listesiObezitePapua Yeni GineSolomon AdalarıTuvaluVatikanVikipedi:Medya desteken:Help:Pronunciation respelling key

🔥 Trending searches on Wiki Türkçe:

2013 Paris cinayetleriPablo EscobarPolat AlemdarŞakir Öner GünhanMilliyetçi Hareket PartisiMemlûk DevletiTürkiye demografisiYandexNüfuslarına göre büyük şehirler listesiVajinaKadınlar Basketbol Süper Ligi2019 İstanbul ara yerel seçimiTürkiye'deki millî parklar listesiGaziantepAnilingusYunus EmreŞeyh Said İsyanıMezopotamyaÇetin DoğanCoğrafi keşifler1999 Türkiye genel seçimleriZahterÜlke bayrakları listesiLâle DevriYunanistanArjantinCumhuriyet dönemi Türk edebiyatıHürrem SultanScientologyYargı (dizi)Arda TuranAttilâ İlhanİnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciunTangoAhmet KayaAvrupa ülkeleri listesi31 Mart Vakası2023-24 Süper LigOsmangazi KöprüsüTürkiye taşıt plaka koduPanathinaikos (futbol takımı)Bosna-HersekKuzey MakedonyaAbdullah GülYapay zekâIII. Dünya Savaşıİran İslam DevrimiAli HameneiTürkiye Büyük Millet MeclisiVincent van GoghKenan SofuoğluTürkan ŞorayKenan İmirzalıoğluRecep YazıcıoğluŞehmus ÖzerSakarya Meydan MuharebesiSaltanatın kaldırılmasıSadberk KoçMillî EdebiyatSözcü (gazete)Sümela ManastırıSovyetler BirliğiÇernobil FaciasıNefise KarataySaffet SancaklıKanadaI. MustafaBîrûnîBülent EcevitChatGPTFatih TekkeAntik MısırM2 (İstanbul metrosu)Şebnem BursalıAvustralyaAziz Sancar2024 Türkiye yerel seçimleri için yapılan anketlerDeniz Naki🡆 More